Giza Piramitleri Yakınlarında Gizemli Keşif: 4.000 Yıllık Anomali Şaşırtıyor!
Toprak yavaş ama emin adımlarla sırlarını açığa çıkarıyor. Zamanın girdaplı kumlarının altında gömülü olan tarih, parça parça teknolojiye teslim oluyor.
Ancak çok iyi keşfedilmiş bir bölgede bulunan böyle bir yapı arkeologları oldukça şaşırttı.
Mısır’daki ünlü antik Büyük Giza Piramidi yakınlarında, zemine nüfuz eden radar ve elektrik özdirenç tomografisi, 4.000 yıldan fazla bir süredir (aşağı yukarı) bozulmadan duran bir mezarlığın altında gömülü ve gizlenmiş büyük, iki parçalı bir yapı ortaya çıkardı.
Bu taramalar, Büyük Piramit’in batısındaki Batı Mezarlığı’nın altında, çöl yüzeyinin 0,5 ila 2 metre altında, 10 metreye (33 fit) 15 metrelik bir alana yayılan sığ L şeklinde bir yapı ortaya çıkardı.
Bunun altında ise 3,5 ila 10 metre derinliğinde, 10 metreye 10 metrelik bir alanı kaplayan çok daha büyük bir yapı olduğu görülüyor.
Bu yapıların ne olabileceği belli değil, ancak varlıkları Giza piramit kompleksi ve onu inşa eden uzun zaman önce ölmüş insanlar hakkında yeni bilgiler verebilir.

Toprağı kazmadan yüzeyinin altında ne olduğunu görebilen teknolojiler son yıllarda sadece Dünya’da değil, Mars ve Ay’da da pek çok keşif yapmamızı sağladı. Hassas kanıtların hiçbirini yok etmeden bir yerin tarihini ölçmek için mükemmel bir yoldur.
Batı Mezarlığı’nın bir bölümü her zaman biraz bilmece gibi olmuştur. Toprağın büyük bir kısmının mezarlar ve mezarlarla dolu olduğu yerde, dikdörtgen bir parça çıplak ve düz bırakılmıştır.
Japonya’daki Tohoku Üniversitesi’nden arkeolog Motoyuki Sato liderliğindeki Japon ve Mısırlı bir ekip, nispeten incelenmemiş bu araziyi incelemeye koyuldu.
Yere nüfuz eden radar, radyo dalgalarını zemine yönlendirerek ve geri döndüklerinde ölçerek çalışır. Yerin altındaki farklı yoğunluk ve bileşimlere sahip malzemeler radyo dalgalarını farklı şekillerde yansıtır, bu da teknolojinin yeraltındaki yapıları ve jeolojik oluşumları haritalamak için kullanılabileceği anlamına gelir.
Elektrik özdirenç tomografisi de benzer bir şekilde, farklı yeraltı malzemelerinin elektrik özdirencindeki değişiklikleri tespit ederek çalışır.
Araştırmacılar bu iki tekniği kullanarak mezarlığın çıplak, düz bölümünün altında değişen yoğunlukta bölgeler buldular ve ekip, yoğunluğun doğal olması pek mümkün olmayan şekiller oluşturduğunu söylüyor.

Bu durum, her ne kadar amaçları gizemini korusa da, insan yapımı olduklarını düşündürmektedir. Taramaların ortaya çıkardığı daha sığ olan yapı homojen kumla doluydu, bu da inşaattan sonra kasıtlı olarak doldurulduğunu düşündürmektedir.
Elektrik özdirenç tomografisinin ortaya çıkardığı daha derin yapıyı anlamak biraz daha zordu.
Yüksek dirençli bir şeyle dolu gibi görünüyordu, bu kum olabilir, ancak bir tür içi boş odaya işaret eden bir boşluk da olabilir. Öyle ya da böyle tanımlanamadığı için araştırmacılar bunu bir “anomali” olarak adlandırıyor.
Her iki yapının hizalanmasının önemli olduğuna inanıyorlar ve daha sığ olanın daha büyük olana bir giriş olabileceğini öne sürüyorlar. Ancak yapının konumu göz önüne alındığında, son derece makul görünen bir açıklama var.
Araştırmacılar makalelerinde “Bu sonuçlardan, anomalilere neden olan yapının dikey kireçtaşı duvarları veya bir mezar yapısına açılan şaftlar olabileceği sonucuna varıyoruz” diye yazıyor. “Ancak bu olasılığı doğrulamak için daha ayrıntılı bir araştırma yapılması gerekecektir.”
Derleyen: Deniz KAFKAS
Kaynak: Giza Piramitleri Yakınlarında Gizemli Keşif: 4.000 Yıllık Anomali Şaşırtıyor!
İnsanlar Avlarını Yakalamak İçin Hızlı ve Uzun Koşmak Üzere Evrimleşti
İnsanlar Avlarını Yakalamak İçin Hızlı ve Uzun Koşmak Üzere Evrimleşti