Antarktika Buzunun Altındaki Uğursuz “Ölüm Noktaları” Nelerdir?
Çoğumuz Antarktika’nın kış buzunun altındaki -2°C’lik (28,4°F) suda bulunmaktan hoşlanmasak da, genellikle orada yaşayan deniz canlıları için burası yukarıdaki yüzeye kıyasla son derece ılıktır. Aslında, orada yaşam gelişir – yani, “ölüm parmağı” denilen şey ortaya çıkana kadar.
BBC’nin Dünya’nın Büyük Mevsimleri adlı dizisinden alınan aşağıdaki klipte, film ekipleri böyle bir parmağın oluşumunu, ürkütücü bir şekilde deniz tabanına doğru süzülürken ve bir kez dokunduğunda yolunun üzerindeki her şeyi dondurmaya devam ederken yakalamayı başardı.
Bu tür görüntüler, uğursuz uzun parmaklı uzaylıların istilasını içeren bir filmle aynı havayı verse de, neyse ki dünya dışı bir faaliyet söz konusu değil bu bir brinikül, sadece birkaç saat içinde büyüyen ve içinde tuzlu su bulunan bir buz tüpü.
Briniküller nasıl oluşur?
Deniz buzu oluştuğunda, deniz suyundaki tuzlar yapının bir parçası haline gelmez; bunun yerine, yüksek tuz içeriği nedeniyle donmayan buzun içinde soğuk tuzlu su cepleri oluştururlar. Aşağıdaki suya kaçma şansı verilirse, bu tuzlu su batar tuz içeriği onu içine girdiği sudan çok daha yoğun hale getirir.
Buzun altındaki suyun güzel ve (göreceli olarak) kızgın olduğunu söylediğimizi hatırlıyor musunuz? Tuzlu su da çok çok daha soğuktur. Sonuç olarak, tuzlu su akıntısı alçaldıkça etrafındaki deniz suyunu dondurur ve bir de bakmışsınız ki bir tuzlu suyunuz var.
Ancak hikâye burada bitmiyor. Buz sarkıt olarak da bilinen brinikül deniz tabanına ulaştığında yayılmaya devam ederek zemini ve üzerindeki her şeyi dondurabilir.
İş başındaki bir brinikülün filme alınması
Bununla birlikte, oluşum sürecini eylem halinde yakalamak, söylemek yapmaktan daha kolaydır. Bilim insanları brinikülleri onlarca yıldır gözlemliyor olsalar da, Frozen Planet dizisi için çalışan bir ekip ilk kez 2011 yılında brinikül oluşumunu başarıyla filme aldı.
Dizinin yapımcısı Kathryn Jeffs’in bir kamera arkası klibinde açıkladığı gibi, “Yoğun soğuk ve hava tanklarını değiştirme ihtiyacı nedeniyle, dalgıçlar tüm bir olayı yakalamak için yeterince uzun süre aşağıda kalamadılar”.
Çözüm ne miydi? Hızlandırılmış çekim yapabilen bir su altı kamerası. Sorun ne mi? Böyle bir kit mevcut değildi. Neyse ki sualtı kameramanı Hugh Miller iş başındaydı ve bir prototip oluşturmak için gece gündüz çalıştıktan sonra, ekip kimsenin başaramadığı bir şeyi başardı.
Kaynak: https://www.iflscience.com
Kaybolan Su Altı Dronu, Antarktika Buzullarının Altında Dev Yapılar Keşfetti