Roma Şehrinin Hemen Altında Bulunan Ölülerle Dolu 400 Kilometrelik Tüneller
Katakomblar, yeraltında bulunan çoğunlukla ölülerin gömülmesine hizmet eden tonozlu yapılardır. Birkaç kilometre genişliğine kadar ulaşabilen katakomblar Erken Hristiyan döneminde sıklıkla kullanılmışlardır.
Roma katakombları ilk olarak M.S. birinci yüzyılda, ölülerini şehir merkezine gömmeleri yasak olan Yahudi ve erken dönem Hristiyan toplulukları tarafından inşa edilmiştir.
Roma’da bilinen 60 katakombtan sadece birkaçı halka açıktır: San Sebastiano Katakompu, San Callisto Katakompu, Priscilla Katakompu, Domitilla Katakompu, Aziz Agnes Katakompu ve iki Yahudi katakompu.
Bu yeraltı odaları, Hıristiyan azizlerin ve şehitlerin mezarlarını, İsa Mesih’in en eski tasvirlerinden birini ve yüz binlerce insan kalıntısını barındırmaktadır.
Roma Yeraltı Mezarlarının Tarihi
Antik Roma’da ölülerin yakılması âdettendi ve cesetlerin şehir surları içine gömülmesi yasaktı. Ölülerini gömen Yahudi toplulukları, M.S. birinci yüzyılda şehir surlarının hemen dışında yeraltı mezarları inşa etmeye başladı ve kısa süre sonra onlara ilk Hristiyanlar da katıldı.
Hristiyanlık ikinci ve üçüncü yüzyıllarda büyüdükçe, Roma’nın yeraltı mezarları da büyüdü. Hristiyan katakombları şehitler ve azizler için mabetler haline geldi ve insanlar saygı duydukları dini figürlerin yakınına gömülmek istedikleri için hızla genişlediler.
Ancak İmparator Konstantin M.S. 313 yılında Hristiyanlığı yasal hale getirdiğinde, yeraltı mezarları büyük ölçüde terk edildi.
Hristiyanlar ölülerini yer üstündeki mezarlıklara gömmeye başladılar ve Cermen istilacıların saldırıları nedeniyle yer altı mezarlarındaki en önemli dini eşyaların çoğu kiliselere taşındı.
Yeraltı mezarları daha sonra 16. yüzyıla kadar tamamen unutulmuştur.
Roma Yeraltı Mezarlarını Yeniden Keşfetmek
Yeraltı mezarları yüzlerce yıl boyunca Roma’nın yüzeyinin altında kaldı. Her ne kadar 1578 yılında bir yeraltı mezarlığı keşfedilmiş olsa da, yeraltı mezarlarının ciddi bir şekilde araştırılması neredeyse yirmi yıl sonra gerçekleşmiştir.
1593 yılında Antonio Bosio adında genç bir Hristiyan antikaları öğrencisi yeraltı mezarlarını aramaya başladı.
İlk yeraltı mezarını – Domitilla Yeraltı Mezarları – o Aralık ayında buldu. Bosio kısa süre içinde düzinelerce daha yeraltı mezarının yerini tespit etti ve keşfettiklerini Roma Sotterranea (Roma Yeraltı) adlı kitabında belgeledi.
Bazı kayıtlarının o zamandan beri hatalı olduğu tespit edilmiş olsa da Bosio, keşfettiği yeraltı mezarlarının tarihini, içerdikleri açıklamalar ve içlerinde kimlerin gömülü olduğu da dahil olmak üzere titizlikle belgeledi. Bugün, “Yeraltı Mezarlarının Kolomb’u” olarak biliniyor.
Bugün Roma’nın Altında Ne Yatıyor?
Bosio’nun Roma yeraltı mezarlarını ilk keşfinden bu yana geçen yüzyıllar içinde, kıvrımlı tünellerinde bir dizi inanılmaz keşif yapılmıştır. En hayret verici olanlardan biri de “İyi Çoban/ Good Shepherd” tablosudur.
Sadece İsa Mesih’in en eski tasvirlerinden biri olarak kabul edilmekle kalmaz, aynı zamanda İsa’nın neye benzediği ve imajının zaman içinde nasıl değiştiği hakkında da ipuçları sunar.
Ancak – Paris yeraltı mezarlarında olduğu gibi – Roma yeraltı mezarlarının sadece küçük bir bölümü halka açıktır. Roma yeraltı mezarlarından yüzyıllar sonra inşa edilen ve Santa Maria della Concezione dei Cappuccini kilisesinin altında bulunan Capuchin Rahipleri Mahzeni de halka açıktır.
Ancak Roma’nın altında hâlâ başka yeraltı mezarları ve mahzenler saklı olabilir. Keşfedilen düzinelercesi bile hâlâ araştırılıyor.
Domitilla Yeraltı Mezarları’ndaki İsa ve Havarilerini tasvir eden fresk, Forbes ‘un o zaman bildirdiği gibi, lazer teknolojisiyle restore edildikten sonra ancak 2017’de ortaya çıkarıldı – bu da başka hazinelerin hala aşağıda gizlenebileceği anlamına geliyor.
Derleyen: Feyza ÇETİNKOL
Kaynak: Roma Şehrinin Hemen Altında Bulunan Ölülerle Dolu 400 Kilometrelik Tüneller
Sigara İçmenin Kemiklere Verdiği Kalıcı Hasar: Moleküler Düzeyde Şok Edici Bulgular