Parazitik Bir Solucan, Yara İzi Olmadan İyileşmenin Anahtarı Olabilir
Parazitik bir yuvarlak solucandan elde edilen bir protein sayesinde, hasar görmüş fare derisi iki haftadan kısa bir süre içinde neredeyse yeni gibi göründü.
Yara izi bırakmadan iyileşmenin sırrı, biraz itici olsa da beklenmedik bir kaynaktan gelebilir. Bilim insanları, bir tür bağırsak paraziti yuvarlak solucandan elde edilen bir proteinin yara iyileşmesini hızlandırabildiğini ve en azından farelerde yara izi kalmasını önleyebildiğini keşfetti.
Cildimiz küçük kesik ve sıyrıklardan sonra çok az kalıcı iz bırakarak iyileşme konusunda oldukça beceriklidir. Ancak cildin iç tabakasına (dermis) zarar veren daha derin yaralanmalara yanıt olarak, vücudumuz iyileşme sürecinin bir parçası olarak yara dokusu üretecektir.
Yara izleri vücudun yaraları daha hızlı kapatmasına yardımcı olur (enfeksiyon riskini sınırlar) ve genellikle zamanla kaybolur, ancak daha geniş yara izleri görünüşümüzü büyük ölçüde değiştirebilir ve hatta çevredeki kasların ve eklemlerin hareketini sınırlayabilir.
Bu nedenle bilim insanları uzun zamandır yara izine neden olmadan iyileşme kabiliyetimizi güvenli bir şekilde artırmanın yollarını bulmaya çalışıyorlar.
Araştırmacılar, Heligmosomoides polygyrus olarak bilinen parazitik bir yuvarlak solucan sayesinde böyle bir aday bulduklarını düşünüyorlar.
Bu solucanlar doğal olarak kemirgenlerin bağırsaklarını istila eder ve bu da onları insan solucan enfeksiyonları için bir model olarak çalışmak için yararlı hale getirmiştir.
Bağırsak solucanları, bağırsakta hayatta kalabilmek için konağın bağışıklık sistemiyle etkileşime giren proteinler üretir ve net amaç belirli bağışıklık tepkisi türlerini azaltmaktır.
Son yıllarda bilim insanları, H. polygyrus solucanlarının insanlarda yara iyileşmesi için şaşırtıcı faydaları olabilecek TGF-beta mimik veya TGM adı verilen belirli bir protein ürettiğini keşfetti.
İlk çalışmalar, proteinin cildin iyileşme sürecini hızlandırabileceğini ve aynı zamanda iltihaplanma gibi yara izi oluşumuna yol açan bağışıklık aktivitesi türlerini baskılayabileceğini öne sürdü.
Bu hipotezi daha ileri düzeyde test etmek için araştırmacılar, laboratuvar farelerinin yaralı cildine günlük dozlarda TGM uyguladı.
Tedavi edilmemiş yaralarla karşılaştırıldığında, tedavi edilen yaralar çok daha az yara izi bırakarak daha hızlı iyileşti. 12. güne gelindiğinde, farelerin tedavi edilen cildi, dermis içindeki kıl foliküllerinin yenilenmesi de dahil olmak üzere neredeyse yeni gibi görünüyordu.
Araştırmacı William Gause yaptığı açıklamada, “Bu çalışmada, deri yaralarının tedavisi için doku fibrozu ve yara izi yerine rejeneratif yara iyileşmesini destekleyen yeni bir terapi geliştirdik” dedi.
“Üretilmesi kolay bir parazit proteininin kutanöz yara iyileşmesini teşvik etmek için bir terapi olarak potansiyel kullanımı için önemli bir çerçeve sağlıyor.”
Elbette bu araştırma henüz gelişimin erken aşamalarında. Yerel eczanenizde solucan takviyeli bandajlar görmeyi beklemeden önce, insanlar da dahil olmak üzere daha başarılı sonuçlar alınması gerekecektir.
Ancak pek çok bilim insanı, 3D baskılı deri greftlerinden kötü bakterileri savuşturmak için iyi bakterileri kullanan pansumanlara kadar, yakın gelecekte kötü cilt yaralarından iyileşme şeklimizi potansiyel olarak iyileştirebilecek her türlü tedaviyi inceliyor ve geliştiriyor.
Derleyen: Feyza ÇETİNKOL
Kaynak: Parazitik Bir Solucan, Yara İzi Olmadan İyileşmenin Anahtarı Olabilir
Yaşlanma Sürecini Durdurmak Mümkün mü? Beyin Kök Hücreleri Üzerinde Çığır Açan Keşif