Mars’a Gidecek Turistler İçin Gezi Rehberi. Dünyadan 55 milyon km uzaktaki esrarengiz Kızıl Gezegen geçmişten beri ilgi odağı olmaya devam ediyor.
Binlerce yıl önce bile antik uygarlıklar bu gezegende neler olduğuna dair yorumlar yapıyor, gezegenin renginden dolayı bu yorumlar çoğunlukla ateş ve kan içeriyordu.
Bu efsaneler bir yan, Mars’ta gerçekten ne olduğuna bakarsak ilginç buzullar, ovalar, çöller, çok eskilere ait yanardağ kraterleri, Lüksemburg büyüklüğünde kum tepeleri ve bunların hepsini sarmalayan, pudra kıvamında kırmızı bir toz bulutu.
Burada hiç yağmur yağmaz, zira bütün su anında buharlaşır.
Mars’ta günbatımı mavi renkli, Dünya ise yıldızlar arasında ebruli bir noktadan ibarettir. Burada ister yaşam izleri bulmaya çalışın ister donmuş karbon dioksit göllerinde kayak yapın her şeyde ilk olursunuz. Nefes kesici bir yerdir. Ama bunun nedeni daha çok oksijensizliktir.
Nasıl gidilir?
Yüzyıllardır kurulan hayallerin ardından Mars’a geziler nihayet gerçekleşmek üzere. Space X, Kızıl Gezegen’e ilk turistleri 2022’de göndermeyi planlıyor. Fakat bunun için ödeyecek 10 milyar dolarınız yoksa Mars’ta sanal bir keşfe çıkabilirsiniz.
Mars’taki birçok kraterde rastlanan koyu renkli izlerin tuzlu su dereleri olduğu sanılıyor.
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) bir robot ve sanal başlıklar aracılığıyla Mars’ın keşfi projesi üzerinde çalışıyor.
Neler görülebilir?
Mars’ta görülecekler listesinin başında Olympus Dağı gelir. 22 km yüksekliğe sahip bu yanardağ, Everest’in neredeyse üç katı ve Güneş Sistemi’ndeki en yüksek dağdır.
Yeryüzündeki yanardağlar gibi onun zirvesi de bulutlarla kaplıdır, ama bunlar su değil toz bulutlarıdır. Bu yanardağın hala aktif olup olmadığı bilinmiyor, ama bir zamanlar uzaya lav bombaları fırlatacak güçte olduğu sanılıyor.
Buradan güney batı istikametinde ilerleyince Valles Marineris’e varırsınız. Bu büyüleyici vadi Mars’ın ekvator çizgisinde 4000 km uzunlukta derin bir yara gibidir. Bazı yerlerde 7 km’ye varan derinliğiyle Grand Canyon’dan dört kat daha derindir.
Bunun nasıl oluştuğu ise bilinmiyor. Rengarenk tabakalar şeklindeki yapısı eski bir göl tabanındaki birikinti ya da yanardağ küllerinin birikmesi sonucu oluştuğuna işaret ediyor. Amerika’da erozyon sonucu oluşmuş kanyonun tersine, bu vadinin iki tarafının yapboz parçaları gibi birbirini tamamlaması tektonik plakaların birbirinden ayrılmasıyla bu yarığın oluştuğunu gösteriyor.
Mars’taki kum tepeleri Dünya’dakine hiç benzemiyor.
Mars’ın yerkabuğu Dünya’dakinden çok daha kalın olduğu için bu gezegendeki her tür oluşum çok daha büyük boyutlardadır.
Kanyondan günbatımını izlediğinizde kızıl yerine mavi rengin hakim olduğunu görürsünüz. Bunun nedeni Mars’ın atmosferinin Dünya’nınkinin yüzde 1’i kalınlığında olmasıdır. Dünya’da gökyüzü mavi renklidir, çünkü bu dalga boyları havadaki moleküllerce dağıtılmıştır. Mars’ta ise gökyüzü karamel rengindedir. Ama güneş batarken ışık atmosferde daha fazla yol aldığından gökyüzü mavi bir renk alır.
Bu gezegenin birçok yerinde kızıl toz yığınları altında mavi ve yeşile çalan kayalara rastlanır. Bu rengi veren demir gibi minerallerdir. Toz yığınları rüzgârla savrulduğunda altında yatan mavi tonlar ortaya çıkar.
Mars iklimi
Mars’ta ortalama sıcaklık -56 derece ile Antarktika’dakine eşdeğerdir.
Sıcağı sevenlerin ekvator bölgesine gitmesi gerekir. Burada gölgede sıcaklık 35 derecedir. Atmosferin ince olması nedeniyle şiddetli bir fırtına bile hafif bir meltem şeklinde hissedilir.
Otomobil bütüklüğündeki robot Curiosity Mars’ta selfie çeken ilk şey oldu.
Geceler sisli ve nemli, gündüzler ise çok kurudur. Dünya’da bir milyon hava molekülünde binlerce su molekülü bulunurken Mars’ta sadece on moleküldür.
Mars’ın güneşe uzaklığı Dünya’nın bir buçuk katı olduğundan burada güneş gözlüğü takmaya gerek yoktur. Gündüzleri güneşin parlaklığı güneş gözlüğü takmışsınız gibi hissedilir.
Burada maalesef kamp ateşi yakamazsınız. Yakacak bir şey bulmak mümkün olmadığı gibi, atmosferin yüzde 96’sı karbon dioksitten oluştuğu için ateş de yanmaz. Bu madde yangın söndürücülerin ana maddesidir.
Yıldızların altında uykuya dalmak da iyi fikir olmaz Mars’ta. Dünya’da bulutlar ısının uzaya savrulmasını engelleyen battaniye işlevi görür. Ama Mars’ta bulut yoktur. Yeryüzündeki çöller gibi burada geceleri hava sıcaklığı ekvatorda -73 dereceye kadar düşer.
Mars’ta yapılacak etkinlikler
Kutuplarda ise sıcaklık -125 derecedir. Buzla kaplı bu bölgeler yılın yarısı zifiri karanlıktır. Buzların üzeri ise pamuk gibi yumuşacık donmuş karbon dioksit karlarıyla kaplıdır. Güneyde bunun kalınlığı birkaç metreyi bulur. Kutup ikliminden hoşlananlar burada kayak yapabilir.
Kızıl Gezegen’de ortalama sıcaklık gündüzleri -56 derecedir.
Kışları Kızıl Gezegen’deki atmosferin dörtte biri donarak buzlu yüzeye düşer. Minik küp şeklindeki bu kar kristalleri kardan adam yapmaya uygun olmasa da kayak ve kızak için mükemmeldir.
Baharda güneş ışınları ortaya çıktığında kutuplarda buharlaşma olur ve buradaki buzullar gaza dönüşür. Tiyatrolarda sis efekti için kullanılan kuru buz maddesidir bu. Mars’ın yüzeyinde bu gazlar şiddetli rüzgârda saatte 400 km hızla savrulan bulutlar halinde görülür.
Tatilini ekvator bölgesinde doğal yaşam izlerini arayarak geçirmek isteyenler için de şunlar söylenebilir: Dünya’da bilinen canlı türleri suda ortaya çıkmıştır. Mars’ta da bilim insanları yıllarca su bulmaya çalıştı. 2011’de Mars’ın kanyon ve kraterlerinden aşağı doğru akan esrarengiz sıvı izlerine rastlandı. Bu tuzlu nehirlerin yeraltı rezervlerinden çıktığı tahmin ediliyor.
Geceleri ise hafiflemiş bir halde ayaklarınızı uzatarak dinlenebilirsiniz. 100 kg ağırlığında bir insan Mars’ta 38 kg gelir.
Bir astronotun gidip Mars’tan Dünya’ya bakması ilginç bir deneyim olurdu. Biz buradan Venüs’ü nasıl uzak bir yıldız olarak görüyorsak Mars’tan da Dünya, içinde barındırdığı bütün insanlıkla, gökyüzünde minik bir parıltı olarak görülecektir.
Bu makalenin İngilizce aslını BBC Future sayfasında okuyabilirsiniz.
Alıntı: http://www.bbc.com/