Kodlamayan RNA, Beyni Nasıl Etkiliyor? CHASERR Delesyonunun Şok Edici Etkileri
Gizli Genetik Kusur Ortaya Çıktı: CHASERR Neden Ciddi Beyin Hasarına Yol Açıyor?
Broad Enstitüsü liderliğinde yapılan araştırma, CHASERR adlı uzun kodlamayan RNA genindeki delesyonların, ağır ensefalopati, kortikal atrofi ve serebral hipomiyelinizasyon ile karakterize edilen farklı bir nörogelişimsel bozukluğa yol açtığını gösterdi.
Gelişimsel ve Epileptik Ensefalopatilerde CHD2 Geninin Önemi
Gelişimsel ve epileptik ensefalopatiler, genellikle çeşitli genlerdeki işlev kaybına bağlı olarak ortaya çıkan karmaşık genetik bozukluklardır. DNA bağlayıcı bir protein olan CHD2 geninde daha önce belirlenen mutasyonlar, nöbetler, zihinsel engellilik ve gelişimsel gecikme gibi semptomlarla ilişkilendirilmiştir. CHD2’deki patojenik varyantlar, haploinsufficiency adı verilen bir durumla ilişkili olup genin bir kopyasının kaybıyla hastalık meydana gelmektedir.
CHASERR Genindeki Delesyonlar ile Farklı Bir Bozukluk
CHD2 geninin yanında yer alan ve kodlamayan bir RNA olan CHASERR, daha önce insan hastalığıyla ilişkilendirilmemiş bir gen olarak bilinmekteydi. Bu araştırma, CHASERR delesyonlarının, komşu CHD2 geniyle ilişkili bozukluklardan farklı olarak, başka bir nörogelişimsel hastalığa yol açtığını ortaya koymaktadır.
CHASERR Delesyonlarının Nörogelişim Üzerindeki Etkisi
The New England Journal of Medicine’da yayımlanan çalışma, CHASERR delesyonlarının, CHD2 protein ekspresyonunu artırarak nörogelişim üzerinde bozucu etkiye neden olduğunu gösterdi. Araştırmada, nörogelişimsel bozuklukları olan üç akraba olmayan çocuğun genetik analizleri incelendi. Her üç hastada da CHASERR geninde de novo delesyonlar bulundu ve bu delesyonlar, aynı kromozom üzerindeki CHD2 geninin aşırı ekspresyonuna neden olarak protein seviyelerini artırdı.
Klinik Bulgular ve Hastaların Özgün Semptomları
Araştırmanın klinik değerlendirmeleri, çocukların şiddetli ensefalopati, benzersiz yüz dismorfizmleri, kortikal atrofi ve serebral hipomiyelinizasyon gibi semptomlar sergilediğini gösterdi. Beyin görüntüleme sonuçlarına göre çocuklarda belirgin kortikal atrofi, ince korpus kallozum ve yaygın hipomiyelinizasyon görüldü. Bu bulgular, CHD2 haploinsufficiency hastalarında tipik olarak gözlemlenmeyen özelliklerdir.
Genetik Analizlerle CHASERR Delesyonları Tespit Edildi
Araştırmacılar, kısa ve uzun okuma dizilimi kullanarak yaptıkları genomik analizlerde, CHASERR geninde delesyonlar tespit ettiler. İki hastada bu delesyonların babalarından kalıtıldığı belirlendi. Ayrıntılı RNA ve protein ekspresyon analizleri, CHD2 transkripsiyonu ve protein seviyelerinde, delesyonun bulunduğu alelde artış olduğunu doğruladı. Bu bulgular, CHD2’nin hem işlev kaybı hem de işlev kazanımının hastalık yaratabileceği dozaj duyarlılığına sahip olduğunu göstermektedir.
Tanı Konmamış Nörogelişimsel Bozukluklar için CHASERR Delesyonlarının İncelenmesi Önerisi
Sonuçlar doğrultusunda, araştırma ekibi, tanı konmamış nörogelişimsel bozukluğu olan hastalarda CHASERR delesyonlarının varlığını incelemek için mevcut genom dizileme verilerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Bu çalışma, lncRNA genlerinin nörogelişim üzerindeki etkilerini anlamada yeni bir bakış açısı sunarak, gelecekteki araştırmalar için önemli bir temel oluşturmaktadır.
Derleyen: Deniz KAFKAS
Kaynak: Kodlamayan RNA, Beyni Nasıl Etkiliyor? CHASERR Delesyonunun Şok Edici Etkileri