Kıvırcık Saçın Sebebi Nedir?

Kıvırcık Saçın

Kıvırcık Saçın Sebebi Nedir? Bir saç telinin kıvırcık ya da düz olması, ilk bakışta basit bir mesele gibi görünse de, aslında bir hayli karmaşık. Bilim insanları kıvırcık saçın sebebi araştırdı.

İnsanlar saç dokularını kısmen genetik olarak devralıyor.

2009’da dalgalı ve kıvırcık saçlar üzerine yapılan bir araştırma, bu özelliklerin yüzde 85 ila 95 oranında genlerden geldiğini ortaya koydu.

Bu da her on saçtan dokuzundaki doku çeşitliliğinin DNA’mızdan kaynaklandığı anlamına geliyor. Peki, tek bir saç teline bu nasıl yansıyor?

Araştırmalara göre bir saç telinin kıvırcıklığını, folikülünün yapısı belirliyor. Folikül asimetrikse, ürettiği saç da oval biçimli oluyor ve kıvrılıyor.

Simetrik ise saç teli yuvarlak ve düz oluyor. Kıvırcık saçları bileşimine ve yapısına göre tanımlamak da mümkün. Fransa’da L’Oréal kozmetik firması için çalışan bir araştırma ekibi, kıvırcık ve düz saç tellerini elektron mikroskobunda incelemiş. Düz saçların kesiti dairesel ve yapısı simetrik çıkmış. Ancak kıvırcık saçlarda keratin dağılımında düzensizlik tespit etmişler.

Bu protein ve diğer keratin türevleri saçın ana maddesi kıvırcık saçların bir tarafında, kavisin hemen altında toplanmış.

Simetrik foliküllerle doğmuş bile olsanız, düz saç zamanla kıvırcığa dönüşebiliyor. Bilim insanları folikülün dış kök kılıfında yer alan EGFR kümesi adındaki hücresel reseptörlerin saç büyümesini düzenlediğini keşfettiler. Kimi kanser ilaçları bu reseptörleri baskılıyor ve yan etki olarak, hastanın düz olan saçlarının kıvırcığa dönüşmesine yol açıyor.

Kaynak: https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/kivircik-sacin-sebebi-ne-1796231

Daha Fazla Haber:

Mumya portresi’yle teknoloji birleşti, Mısırlı çocuğun yüzü ortaya çıktı

Mısır’ın Feyyum bölgesinde 1880’lü yıllarda keşfedilen bir ‘mumya portresi’ndeki yüz, bilgisayar teknikleri kullanılarak yeniden yapılandırıldı. 3 boyutlu olarak yapılan çalışmanın orijinal yüze çok benzediği ifade edilse de bazı farklılıklar da var.

Araştırmacılar, eski Mısır’da MÖ 50 ile MS 100 yılları arasında ölen bir çocuğun lahiti üzerine çizilen ‘mumya portresi’nin, çocuğun gerçek yüzüne ne kadar benzediğini araştırdı.

Yüzü dijital ortamda üç boyutlu olarak yeniden yapılandırmak isteyen ekip bilgisayarlı tomografi tarama tekniğini kullandı, mumyayı lahitten çıkarmadan kafatasının sanal yapısını bilgisayara yükledi.

18a yakın, yani 3-8 yaş aralığındaki birinin dokularının ultrason taramaları kullanılarak da yüzün yapılandırılması gerçekleşti.

Devamı için tıklayınız

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Çok Okunan Yazılar