Japonya’daki Araştırmacılar, Sihirli Aynalarının Ardındaki Sırları ve Gizemli Bir Şaman Kraliçesini Keşfetti
Sihirli aynalar sadece masallarda bulunan nesneler değildir. Kyoto Ulusal Müzesi’nde kopya bronz ayna üzerinde yapılan bir deney, orijinalin gizemli bir Japon şaman kraliçesiyle bağlantılı olan gerçek bir büyü aynasının bir örneği olabileceğini gösteriyor.
Sözde “sihirli aynalar” yüzeyinde hafif bir düzensizliğe sahiptir – çıplak gözün fark edemeyeceği bir şey – ışık ön taraftan yansıdığında arkada desenler yaratır. Japonya’da sihirli aynaların, kullanıcılarının ilahi canavarların veya sihirbazların görüntülerini yaratmalarına yardımcı olduğuna inanılıyordu. Müzenin küratör kurulu başkanı Ryu Murakami, “Birisi görünüşe göre fenomeni fark etti ve aynaları bu şekilde kasıtlı olarak şekillendirdi. Sanırım güneş ibadetiyle bir ilgisi var,” diyor. Araştırmada incelenen aynalar “sankakubuchi shinjukyo” kategorisine (üçgen ağızlı tanrı ve canavar aynası) aittir.

Hikayeye göre, MS 3üncü yüzyılda Yamatai krallığını yöneten bir şaman kraliçesi olan Himiko’nun hikayeleri bu sihirli aynaya Himiko’nun aynası denmesinin sebebidir. Ayna Aichi, Japonya’daki Higashinomiya mezarında bulundu ve kraliçe ile ilişkilendirildi, çünkü mezarın içinde bulunan diğer aynalardan bazıları 239 tarihli yazıtlara tarihlenmişti ki bir Çin imparatorunun kraliçeye 100 bronz ayna sunduğunu iddia edilmiştir. Bugünkü standartlara göre hediye garip gelebilir, ancak aynalar değerli hediyeler ve politik ittifaklar yaratmak veya bozmak için kullanılırdı.

Kraliçe Himiko’dan aslında Japon kaynaklarında bahsedilmiyor – hikayesi yalnızca üçüncü yüzyılın sonlarında yazılan bir Çin tarihsel metni aracılığıyla biliniyor. ‘Üç Krallık Kayıtları’ olarak anılan ve MS 290 civarında derlenen bu metin, Çin hanedanının en güvenilir tarihlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Kraliçe Himiko’nun ve onun Yamatai krallığının varlığı çoğunlukla kabul edilmiş olsa da, bu sbölgenin kesin konumu bugün hala belirsizdir.

Murakami, sihirli aynaya geri döndüğünde orijinal malzemelerdeki bakır ve kalay tozu gibi malzemelerin çoğaltılması için bir 3 boyutlu yazıcı oluşturarak orijinal Himiko aynasının özelliklerini inceledi. Sihirbazların ve efsanevi canavarların resimlerinin cismin arkasına kazınmış olduğuna dikkat çekildi. Yapının kopyasıyla denemeler yaparak bu görüntülerin çıkartılabileceği kanıtlandı. Otemae Üniversitesi’nde arkeoloji doçenti Shoji Morishita, “Bulgu, eski ritüellerde ayna rolünün yeniden düşünülmesine yol açabilir. Bazen, aynı mezar höyüğünden onlarca ayna bulunur. Teorik olarak, bir dizi görüntüyü yansıtmak için dizilmiş olduklarını hayal etmek zor değil.” diyor.

Çin’den henüz kesin bir örnek alınamamış olsa da Çinli arkeologlar, Wei aynalarına da büyük ilgi gösterdiler. Bu eserler ve Çin aynaları tarasında bazı benzerlikler görülmüştür. Önemli bir Çinli bilim insanı, benzerliğin Wei aynalarının aslında Japonya’daki sığınma evinde yaşayan Çinli zanaatkarların yarattığını gösterecek kadar güçlü olduğunu söylemişti – ancak çoğu Japon arkeolog buna katılmıyor.
Referanslar: Edwards, W. “Mirrors to Japanese History”: https://archive.archaeology.org/9805/newsbriefs/japan.html
J Edward Kidder, Jr. “Himiko and Japan’s Elusive Chiefdom of Yamatai:” http://muse.jhu.edu/book/8226
Haber: April Holloway
Çeviren: Bünyamin Tan