Harvard Ekibi Yıldızlararası Bir Nesnenin Parçalarını Bulduklarını İddia Ediyor

Harvard Ekibi

Harvard Ekibi Yıldızlararası Bir Nesnenin Parçalarını Bulduklarını İddia Ediyor

Uzaylıların Güneş Sistemi’ni ziyaret etmiş olabileceğine inanan ve zaman zaman tartışmalara yol açan Harvard fizikçisi Avi Loeb, geçtiğimiz ayı Pasifik Okyanusu’nda yıldızlararası bir cismin kalıntılarını arayarak geçirdi.



Ekip, 2014 yılında Papua Yeni Gine üzerinden geçen CNEOS 2014-01-08 ya da bazen Yıldızlararası meteor 1 olarak bilinen bir nesnenin peşindeydi. Cismin hızı ve yörüngesi bazı bilim insanlarının yıldızlararası kaynaklı olabileceğinden şüphelenmesine neden oldu. ABD Uzay Komutanlığı 2022 yılında gizliliği kaldırılmış verileri yayınlayarak bunun doğru olduğunu teyit ettiklerini duyurdu.

Image

Harvard’da uzaylı tekno-imzalarını bulmaya adanmış Galileo Projesi, demir açısından zengin olduğu varsayımıyla okyanus tabanını taramak için güçlü bir mıknatıs kullanarak nesneden kalıntıları kurtarmaya çalıştı. Ekip keşif gezisi sırasında yaklaşık 700 “kürecik” bulduğunu iddia ediyor. Bunlardan elli yedisi analiz edilmiş olup, sonuçlar henüz hakem değerlendirmesinden geçmemiş olan bir ön baskı makalesinde sunulmuştur.

Loeb’e göre, ekip tarafından yapılan bileşim analizi “daha önce hiç görülmemiş, güneş sistemi dışından gelen elementlerin bileşim modelini gösterdi.” Kozmokimyacı Stein Jacobsen’in BeLaU olarak adlandırdığı bu modelde, cismin izlediği varsayılan yol boyunca bulunan küreler berilyum (Be), lantan (La) ve uranyum (U) bakımından ağırdı.

Loeb makaleye eşlik eden blog yazısında, “Lantan dışındaki ağır elementlerin ölçülen bollukları sürekli olarak güneş sistemi standardı olan CI kondritlerinin çok ötesindedir, bu da ‘BeLaU’ sferüllerinin güneş sistemi dışından geldiğini göstermektedir” diye yazdı. “Kaynak, Renyum (Re) gibi demire yakınlığı olan elementlerin çok düşük bir içeriğine sahipti. IM1’in doğum yeri, demir çekirdekli ve magma okyanusuna sahip bir dış gezegenin farklılaşmış kabuğu olabilir.”

Yıldızlararası bir nesnenin parçalarını bulmuş olmak her ne kadar inkar edilemez derecede havalı olsa da, Loeb elbette bir adım daha ileri gitti ve uzaylı müdahalesi olasılığını (inanılmaz derecede düşük) ortaya attı.

Loeb, “Daha egzotik bir olasılık, uranyumun standart güneş sistemi değerinden neredeyse bin kat daha bol olduğu bu alışılmadık bolluk modelinin dünya dışı bir teknolojik kökeni yansıtıyor olabileceğidir” diye ekledi. “Bu yorumlar, gelecekteki çalışmalarda sferül analizinden elde edilecek ek sonuçlarla birlikte eleştirel bir şekilde değerlendirilecektir.”

Bu spekülasyon, yıldızlararası nesne ‘Oumuamua’nın aslında yıldız ışığından gelen radyasyonla itilen yabancı bir uzay sondası olduğuna dair tuhaf iddialarla fizikçi arkadaşlarını rahatsız eden Loeb için olağan bir durumdur.

Arizona Eyalet Üniversitesi’nden astrofizikçi Steve Desch, Loeb’in CNEOS 2014-01-08’in teknolojik kökenli olabileceği fikrini ortaya atmasının ardından Temmuz ayında New York Times’a verdiği demeçte “İnsanlar Avi Loeb’in çılgın iddialarını duymaktan bıktı” dedi. “Bu iyi bilimi kirletiyor – yaptığımız iyi bilimi bu saçma sansasyonellikle birleştiriyor ve odadaki tüm oksijeni emiyor.”

Makale – ve toplanan sferüllerin gelecekteki analizleri – hakem değerlendirmesine tabi tutulacak ve bazı heyecan verici bilimsel sonuçlar verebilir. Ancak uzaylı teknolojisine ilişkin her türlü iddia, olağanüstü kanıtlar sunulana kadar, Pasifik Okyanusu kadar tuzla karşılanmalıdır.

Kaynak: https://www.iflscience.com

Derleyen: Figen Berber

Gizemli Bir Yıldızlararası Radyo Sinyali 30 Yılı Aşkın Bir Süredir Her 22 Dakikada Bir Yanıp Sönüyor


Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Çok Okunan Yazılar