Dünya’ya Çarpan Güneş Rüzgârları Olması Gerekenden Daha Sıcak ve Nihayet Bunun Nedenini Biliyoruz

Gezegenimiz, Güneş Sistemimizin merkezindeki kabarık küreden çıkan rüzgarlarda sürekli yıkanır. Ancak Güneş’in kendisi çok  sıcak olsa da, güneş rüzgarları Dünya’ya ulaştığında, olması gerekenden daha sıcaktır.

Güneş’in heliosferinin plazmasını oluşturan partiküllerin yayıldıkça serin olduğunu biliyoruz. Sorun şu ki, ağırdan alıyorlar,bu yüzden, sıcaklıkları modellerin tahmin ettiğinden çok daha yavaş düşüyor.

Wisconsin-Madison Üniversitesi’nden Fizikçi Stas Boldyrev, “İnsanlar 1959’daki keşfinden bu yana güneş rüzgârını inceliyor ancak bu plazmanın hala iyi anlaşılmamış birçok önemli özelliği var.” diyor.

“Başlangıçta, araştırmacılar güneş rüzgârının Güneş’ten yayıldıkça çok hızlı bir şekilde soğuması gerektiğini düşünüyorlardı  ancak uydu ölçümleri, Dünya’ya ulaştığında sıcaklığının beklenenden 10 kat daha büyük olduğunu gösteriyor.”

Araştırma ekibi, hareketli plazmayı incelemek için laboratuvar ekipmanı kullandı ve şimdi sorunun cevabının, Güneş’in kavramasından kaçamayacak gibi görünen sıkışmış bir elektron denizinde olduğunu düşünüyor.

Genleşme sürecinin uzun zamandır adyabatik yasalara tabi olduğu varsayılmıştır, bu sadece ısı enerjisinin bir sisteme eklenmediği veya sistemden çıkarılmadığı anlamına gelen bir terimdir. Bu, sayıları hoş ve basit tutar ancak enerjinin parçacık akışının içine veya dışına kaydığı yerler olmadığını varsayar.

Ne yazık ki, bir elektronun yolculuğu, Cehennem’den bir hız treni gibi, geniş manyetik alanların merhametine itilmiş basit bir şey değil. Bu kaos, ısının ileri geri aktarılması için bolca fırsat bırakır.

Sadece daha da karmaşık hale getirmek için, küçük kütlesi sayesinde, elektronlar Güneş’in atmosferinden ateş ederken daha ağır iyonlara iyi bir başlangıç yaparlar ve sonrasında büyük ölçüde pozitif bir parçacık bulutu bırakırlar.

Sonunda, karşıt iki yük arasındaki artan çekim, uçan elektronların ataletini devralır ve manyetik alanların bir kez daha yollarıyla tahribat ettiği başlangıç çizgisine geri çeker.

Boldyrev, “Bu tür dönen elektronlar Güneş’ten uzaklaşacak şekilde yansıtılır ancak yine Güneş’in çekici elektrik gücü nedeniyle kaçamazlar.” diyor.

“Yani, onların kaderi ileri geri sıçramak ve büyük bir tuzağa düşmüş elektron popülasyonu yaratmak.”

Boldyrev ve ekibi, ayna makinesi adı verilen plazmayı incelemek için yaygın olarak kullanılan bir aparatın içinde, kendi laboratuvarlarında benzer bir elektron ping-pong oyunu fark etti.

Ayna makineleri aslında herhangi bir ayna içermez. En azından tanıdık parlak tür değil. Manyetik aynalar veya manyetik tuzaklar olarak da bilinen bu doğrusal füzyon cihazları, her iki ucunda dar boğazlı olan uzun tüplerden biraz daha fazladır.

Yansıtıcı doğaları, her iki ucunda şişe tutamından geçen plazma akıntıları olarak yaratılır ve bunlar; çevreleyen manyetik alanları, akış içindeki parçacıkları tekrar içeriye yansıyacak şekilde değiştirir.

“Ama bazı parçacıklar kaçabilir ve bunu yaptıklarında şişenin dışındaki genişleyen manyetik alan çizgileri boyunca akarlar.” diyor, Boldyrev.

“Fizikçiler bu plazmayı çok sıcak tutmak istediklerinden, şişeden çıkan elektronların sıcaklığının bu açıklığın dışında nasıl düştüğünü anlamak istiyorlar.”

Ya da Boldyrev ve ekibiyseniz, sızan elektronlar kendi Güneş rüzgârımızda neler olduğunu daha iyi anlamak için incelenebilir.

O ve meslektaşları, ileri geri hareket eden elektron popülasyonunun, elektronların ısı enerjilerini dağıtmalarında önemli bir rol oynadığını ve parçacık hızlarının ve sıcaklıklarının tipik dağılımlarını öngörülebilir yollarla değiştirdiğini ileri sürüyorlar.

Boldyrev, “Sonuçlarımızın Güneş rüzgârının sıcaklık profili ölçümleri ile çok iyi uyduğu ortaya çıkıyor ve elektron sıcaklığının neden bu kadar yavaş mesafe ile düştüğünü açıklayabilirler.” dedi.

Ayna makinesinin rakamları ve uzayda gördüğümüz şey arasında böyle iyi bir eşleşme bulmak, bu şekilde çalışmaya değer başka Güneş olaylarının olabileceğini düşündürmektedir.

Kaynak: https://www.bizsiziz.com/solar-winds-hitting-earth-are-hotter-than-they-should-be-and-we-may-finally-know-why/

Çeviri: Simge Kaynak

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Çok Okunan Yazılar