Rüyaları Hatırlamanın Neden Bu Kadar Zor Olduğu Açıklandı

Rüyaları Hatırlamanın Neden Bu Kadar Zor Olduğu Açıklandı

Rüyaları Hatırlamanın Neden Bu Kadar Zor Olduğu Açıklandı

Hayatınızın üçte birini rüya görerek geçiriyorsunuz. Ancak çoğu zaman rüyalarınızın hiçbirini hatırlamazsınız. Ve bir rüyanın anısıyla uyandığınız o mutlu günlerde bile, bir ya da iki dakika içinde her şeyin kaybolma ihtimali yüksektir.



Nörobilimciler, hiç rüya görmediğini iddia edenlerin bile rüyalarını diğerlerine göre daha çabuk unuttuğunu belirtiyor. Araştırmalar rüyayı hatırlamanın mümkün olduğunu, sadece doğru anda uyanmak gerektiğini gösteriyor.

Bu mekanizma hala tam olarak anlaşılabilmiş değil, ancak bilim insanları uyku sırasında hafızanın nasıl çalıştığına dair bazı bilgiler edindiler ve bu da unutkanlığımızı en azından kısmen açıklayabiliyor.

Beynin tüm bölgeleri aynı anda kapanmaz. Araştırmacılar, en son kapananlardan birinin, bilginin kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe taşınması için çok önemli bir yapı olan hipokampus olduğunu bulmuşlardır.

Eğer hipokampus en son uykuya dalıyorsa, en son uyanan da o olabilir ki bu da mantıklıdır. Rüyanız kısa süreli hafızadadır, ancak hipokampus hala dinlenmekte olduğu için beyin bilgiyi depolayamaz.

Bu, rüyaların neden hafızamızda yer etmediğini açıklar, ancak hipokampüsün bütün gece hareketsiz olduğu anlamına gelmez. Uykunun bazı aşamalarında hipokampus kortekse bilgi gönderir ve almaz. Tek yönlü iletişim, anıların uzun süreli depolama için hipokampustan kortekse taşınmasına izin verir, ancak yeni bilgi kaydedilmez.

Uyandıktan sonra beynin tamamen “açılması” en az birkaç dakika sürebilir. 2017 yılında Frontiers in Human Neuroscience’da yayımlanan bir çalışmada, Fransız araştırmacılar 36 kişinin uyku düzenini gözlemledi.

Bu kişilerin yarısı neredeyse her gün rüyalarını hatırlarken, diğer yarısı neredeyse hiçbir şey hatırlamadı. Bilim insanları ilk grubun gece boyunca daha sık uyandığını tespit etti: Uyanmalar ortalama iki dakika sürdü.

Uyku sırasında yeni anıları hafızada tutma becerimizin zayıf olması, hafızada tutma için özellikle önemli olan asetilkolin ve norepinefrin adlı iki nörotransmitterin seviyelerindeki değişikliklerle de bağlantılıdır.

Uykuya daldığımızda, asetilkolin ve norepinefrin seviyeleri dramatik bir şekilde düşer. Ardından, en canlı rüyaların “görüldüğü” REM uyku evresine girdiğimizde garip bir şey olur. Bu aşamada asetilkolin uyanıklık seviyelerine geri dönerken, norepinefrin düşük kalır.

Bilim insanları bu nörotransmitter kombinasyonunun uyku sırasında artan unutkanlığın nedeni olduğunu öne sürüyor. Daha yüksek asetilkolin seviyeleri serebral korteksi uyanıklığa benzer bir uyarılmış duruma sokarken, düşük norepinefrin seviyeleri anıları düzeltme yeteneğimizi azaltır.

Hafızamız nasıl çalışır?

Hafıza çalışmalarına büyük bir katkı, Alman bilim insanı Hermann Ebbinghaus tarafından yapılmıştır.  “unutma eğrisi” adlı durumu icat etti. Buna göre, herhangi bir bilgiyi aldıktan sonra bir saat içinde yaklaşık %60’ını unutuyoruz. Daha sonra unutma süreci yavaşlar ve yaklaşık 6 gün sürer. Bu süreden sonra, alınan bilginin sadece %20’si hafızamızda kalır.

Bu sabah kahvaltı sırasında ne düşündüğünüzü hatırlıyor musunuz? Kafamızda her zaman birçok düşünceden oluşan bir çorba vardır, ancak bunların çoğunu alakasız bilgiler olarak atarız.

Rüyalar, özellikle de olumlu olanlar, işe yaramaz düşünceler gibi hissedilebilir ve beyin tarafından çöp olarak görülür. Daha canlı, duygusal ve tutarlı rüyalar, özellikle de kabuslar çok daha iyi hatırlanır: daha uyarıcıdırlar ve doğrusal anlatımları akılda kalmalarını kolaylaştırır.

Harvard Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü’nden araştırmacılar uyku hafızanızı canlı tutabilecek birkaç püf noktası buldular. İlk olarak, yatmadan önce su içebilirsiniz. Bu, gece boyunca uyanmanıza ve hipokampüsü tetiklemenize neden olacaktır.

Doğru, böyle bir numara uykunuzun kalitesini etkileyecektir: sık uyanmalar vücudun tüm sistemleri etkili bir şekilde yeniden başlatmasını engeller.

İkinci olarak, doktorlar uyumadan önce rüyayı hatırlamak istediğinizi kendinize tekrar tekrar hatırlatırsanız, bunun gerçekten yardımcı olabileceğini bulmuşlardır.

Uyandığınızda, rüya bilgilerini mümkün olduğunca uzun süre aklınızda tutmaya çalışın: gözlerinizi kapalı tutun, hareketsiz kalın ve hipokampüsünüz tüm bilgileri yakalayıp düzgün bir şekilde depolayana kadar rüyayı tekrarlayın.

Uyku hakkında 5 ilginç gerçek

Yunuslar ve balinalar gibi bazı hayvanlar, yüzmeye ve nefes almaya devam etmek için beynin yalnızca bir yarım küresiyle uyuyabilir.
İyi bir uyku atletik performans için önemlidir.

Araştırmalar, yeterince uyuyan sporcuların performanslarını artırabildiğini göstermiştir. Bir insan en çok kabusu çocukluk döneminde görür. Yaşlandıkça korkutucu rüyaların sayısı azalır.

Tamamen yabancı biri hakkında rüya göremeyiz. Rüyamızda gördüğümüz tüm insanları bir noktada gerçek hayatta da görmüşüzdür.
Kadınlar eşit oranda erkek ve kadın hakkında rüya görürler, ancak erkekler rüyalarında daha çok diğer erkekleri görürler.

Derleyen: Feyza ÇETİNKOL

Kaynak: Rüyaları Hatırlamanın Neden Bu Kadar Zor Olduğu Açıklandı

Y Kromozomunun Sonu mu Geliyor? İnsanlık Yeni Bir Cinsiyet Genine Mi İhtiyaç Duyacak

/Rüyaları Hatırlamanın Neden Bu Kadar Zor Olduğu Açıklandı /

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Çok Okunan Yazılar