Araştırmaya Göre Canlılar Ölümle Birlikte Duran Soluk Bir Aura Yayıyor
Görünüşe göre tüm canlılar ürkütücü bir parıltı yayıyor.
Genellikle bir insanın öldüğünde gözlerindeki ışığın söndüğünü söyleriz. Ancak yeni bir araştırmaya göre, insanlar da dahil olmak üzere tüm canlı organizmaların ölümden sonra sönen gerçek bir parıltı yaydığı ortaya çıktı.
Çalışma, canlıların metabolik ve hücresel süreçler tarafından salınan enerji nedeniyle yaşamları boyunca hafifçe parladığını ortaya koydu. Bu zayıf sinyalin izlenmesi bir gün bilim insanlarının yaralanma ve hastalıkları takip etmesine yardımcı olabilir.
Hücreler enerji tükettikçe, mitokondri yan ürün olarak küçük miktarlarda reaktif oksijen türleri (ROS) açığa çıkarır. Bu ROS’lar proteinler, lipidler ve floroforlar gibi moleküllerle reaksiyona girerek birkaç seyrek foton yayar.
Ancak ultra zayıf foton emisyonu (UPE) olarak adlandırılan bu ışık, adından da anlaşılacağı gibi ortamdaki ışık kaynaklarına kıyasla son derece zayıftır ve görüntülenmesi gerçekten zordur.
Bitkilere, hayvanlara ve insanlara ait hücrelerde gözlemlenmiştir, ancak hiçbir zaman canlı ya da ölü hayvanların tamamında gözlemlenmemiştir.
Araştırmacıları, bu hayalet parıltıyı yakalamak için ultra hassas bir dijital görüntüleme sistemi kullandılar.
Fareleri karanlık, sıcaklık kontrollü kutulara yerleştirdiler ve iki saat süren bir pozlama ile görüntülediler. Canlı bir fareyi görüntülediklerinde, fotonların farenin vücudunun her yerinde yükseldiğini ve organlarının, başının ve pençelerinin üzerinde sıcak noktalar olduğunu gördüler.
Bununla birlikte, ölü fareler UPE’de yaygın bir düşüş sergiledi ve bu da ışıklarının kelimenin tam anlamıyla söndürüldüğünü gösterdi.
Yazarlar, “Canlı fareler, muhtemelen devam eden biyolojik süreçlerin ve hücresel aktivitenin göstergesi olan güçlü UPE yayarken, ölü farelerin UPE emisyonu neredeyse sönmüş durumda” diye yazdı.
Ve sadece hayvanlar değil, yaşayan bitkiler de başka bir dünyaya ait bir parıltı yayıyor. Araştırmacılar, bir şemsiye ağacındaki UPE’leri analiz ederek, bitkiler yaralandığında veya yüksek sıcaklıklara maruz kaldığında ışımanın gücünün arttığını buldular. Kimyasal modifikasyonlar, özellikle de anestezik benzokain uygulaması da bu ışığın yoğunluğunu artırdı.
Işık metabolik aktivite ile ilişkili olduğundan, dokular tarafından yayılan ışık miktarı hasar gördüklerinde artabilir. Doktorlar çok fazla veya çok az ışık üreten dokulara bakarak dokuların sağlığını noninvaziv olarak izleyebilirler.
Araştırmacılar ayrıca farklı çevresel koşullar altında bitki sağlığını ve büyümesini de izleyebileceklerini belirtiyor.
Yazarlar, UPE’nin “hem bitki biyolojisi hem de biyomedikal araştırma anlayışımızı temel düzeyde ilerletmek için umut verici bir araç” olabileceğini yazdı.
Derleyen: Feyza ÇETİNKOL
Kaynak: Araştırmaya Göre Canlılar Ölümle Birlikte Duran Soluk Bir Aura Yayıyor
Neuralink Çipi Takılan Üçüncü Hasta Yeni Deneyimini Anlatıyor