İran’da Bir Tuz Mağarasında Keşfedilen Doğal Yolla Korunmuş Tuz-Mumyalar İncelendi
Tuz adamlar, İran’daki Chehrabad Tuz Madeni’nde keşfedilen bir grup doğal mumyadır. Bu maden, Zanjan Eyaletinde ve Tahran’ın yaklaşık 340 km kuzeybatısında bulunuyor. Adamların tuz madeninde öldüğüne ve tuz tarafından doğal olarak korunduğuna inanılıyor. Yıllar boyunca toplam altı tuz adam keşfedildi ve bunlar Ahameniş ve Sasani dönemleri de dahil olmak üzere farklı dönemlere ait.
1994 yılında ilk tuz adam keşfedildiğinde Chehrabad Tuz Madeni’nde ticari tuz madenciliği faaliyetleri yürütülüyordu. Mumyalanmış kalıntılarının yanı sıra, demir bıçaklar ve altın bir küpe de dahil olmak üzere çeşitli eserler de ortaya çıkarıldı.
Bu tuz adam, uzun beyaz saçları ve sakalı nedeniyle kolayca tanınır. Kafası şu anda İran Ulusal Müzesi’nde (Tahran’da) bir cam kutuda sergileniyor. Adamın yaklaşık 1700 yıl önce, Sasani İmparatorluğu döneminde yaşadığı ve 35 ila 40 yaşları arasında öldüğü tahmin ediliyor.

Sonraki yıllarda daha fazla tuz adam keşfedildi. 2004 yılında madenciler tarafından başka bir tuz adam bulundu ve acil bir kazı kampanyası başlatıldı. Tuz adamlar da 2005’te keşfedildi ve en son mumya 2007’de ortaya çıkarıldı. Adamların maden kazaları sonucu madende hayatlarını kaybettiklerine inanılıyor. İlk tuz adam İran Ulusal Müzesi’nde tutulurken, sonraki dördü Zanjan Arkeoloji Müzesi’ne getirildi. Altıncı tuz adam ise yerinde bırakıldı.
Yeni Bulunan 2 Bin Yıllık Mumyanın Niçin Altın Dilli Olduğu Açıkladı
Tuz adamların keşfi, arkeologların bu eski tuz madencilerinin hayatlarına bir bakış atmalarını sağladı ve yirmi yıldan fazla bir süre önce keşfedilmelerinden bu yana mumyaların yanı sıra madenin kendisi üzerinde çok sayıda bilimsel araştırma yapıldı. Bu tür araştırmaların yapıldığı alanlar arkeobotanik, arkeozooloji, izotop analizi, madencilik arkeolojisi ve fiziksel antropolojidir.
Bu çalışmalar, arkeologların antik madencilik uygulamalarını daha iyi anlamalarına yardımcı oldu. Örneğin, çeşitli eserler ve eko-gerçekler stratigrafik katmanlarında incelenerek Ahameniş, Sasani ve İslami olmak üzere üç farklı madencilik evresi ayırt edilmiştir.

Daha fazla araştırma, madencilik uygulamalarının bu dönemlerde farklı şekilde organize edildiğini göstermiştir. Örneğin, Sasani döneminde çevrede madenciliğin kurulduğu ve izotopik verilere dayalı olarak arzın bölgesel olarak organize edildiği tespit edildi. Karşılaştırıldığında, Ahameniş döneminde, tuz madeninde çalışan yabancı madencilerin olduğu ve madene daha uzak bölgelerden girildiği, yani madencilerin işyerlerinin yakınlarına yerleşmediği görülüyor.
Bu tür araştırmalar, tuzcular hakkında kabul edilen bazı gerçeklerin gözden geçirilmesine de yardımcı oldu. Örneğin, şimdiye kadar genellikle altı tuzcunun keşfedildiği bildiriliyor. Ancak mumyaların anatomik analizi, başlangıçta tek bir kişiye ait olduğu düşünülen bazı vücut parçalarının aslında farklı bedenlere ait olduğunu ortaya çıkardı. Bu nedenle, tuz adam sayısının fiilen sekiz, hatta daha fazla sayılması gerektiği öne sürülmüştür.

Tuz adamlar ve tuz madeni hakkında çok sayıda bilimsel çalışma yapılmış olsa da, mumyalanmış kalıntıların korunması ve saklanması konusunda eksiklikler bulunmaktadır. 2009 tarihli bir raporda, mumyaların hava geçirmez şekilde kapatılmamış pleksiglas kutularda sergilendiğinden bahsedildi. Hava sıcaklığı ve basıncındaki değişimler sonucunda kasalarda çatlaklar ortaya çıkmıştır. Bu da bakteri ve böceklerin içlerine girmesine izin vererek mumyalara zarar verdi.

Derleyen: Feyza ÇETİNKOL
Yeni Bulunan 2 Bin Yıllık Mumyanın Niçin Altın Dilli Olduğu Açıkladı
/İran’da Bir Tuz Mağarasında Keşfedilen Doğal Yolla Korunmuş Tuz-Mumyalar İncelendi/
