Ötegezegenler Su Fabrikaları Olabilir mi? Yeni Araştırmalar Eski Teorileri Alt Üst Ediyor

Ötegezegenler Su Fabrikaları Olabilir mi? Yeni Araştırmalar Eski Teorileri Alt Üst Ediyor

Ötegezegenler Su Fabrikaları Olabilir mi? Yeni Araştırmalar Eski Teorileri Alt Üst Ediyor

Bilim Adamları Su Zengin Ötegezegenlerin Kendi Suyunu Nasıl Ürettiğini Keşfetti
Var olmaması gereken yerlerdeki suyun gizemi

Astronomlar Samanyolu’nda giderek daha fazla ötegezegen keşfettikçe, bazen gezegen biliminin kurallarını çiğneyen dünyalarla karşılaşıyorlar. Bunların arasında, sıvı suyun varlığını sürdüremeyecek kadar yıldızlarına çok yakın yörüngelerde dönen, su bakımından zengin bir grup gezegen de var.



Şimdi, Nature dergisinde yayınlanan çığır açıcı bir çalışma çarpıcı bir yeni açıklama sunuyor: Bu gezegenler aslında kendi sularını üretiyor olabilirler. Peki, bu kadar aşırı koşullarda bu nasıl mümkün olabilir?

Sub-Neptün dış gezegenler: Beklentileri zorlayan dünyalar

Sub-Neptün olarak bilinen, boyutları Dünya ile Neptün arasında olan özel bir dış gezegen türü, yıllardır bilim insanlarını şaşırtmaktadır. Bu gezegenler genellikle hidrojen veya su ile kaplı kayalık bir çekirdeğe sahiptir.

Geleneksel olarak, astronomlar bu gezegenlerin, buzun yoğunlaşabileceği güneş sisteminin soğuk ve uzak bölgesi olan kar çizgisinin ötesinde oluştuğuna inanıyorlardı. Bu, onların sulu yapısını açıklayabilirdi. Ancak sorun şu: Bu Neptün benzeri gezegenlerin çoğu, yıldızlarına tehlikeli derecede yakın yörüngelerde dönüyor ve bu mesafede su çoktan buharlaşmış olmalıydı.

Kuyruklu yıldızlar veya asteroitler suyu getirmiş olsaydı, miktar yine de tutarsız olurdu. Yüzeylerinde tespit edilen su miktarı, sadece dış kaynaklardan gelmesi için çok fazla.

Peki, tüm bu su nereden geliyor?

Ötegezegenler kendi okyanuslarını nasıl oluşturur?

Yeni çalışma, büyüleyici bir süreç öneriyor: suyun, gezegenin erimiş çekirdeği ile hidrojen bakımından zengin atmosferi arasındaki kimyasal reaksiyonlar yoluyla içten oluştuğu.

Araştırmacılar, aşırı koşullar altında, Neptün’ün altındaki gezegenlerin içindeki yoğun basınçların (Dünya’nın atmosfer basıncının 10.000 katına kadar) kayaları magmaya dönüştürdüğünü keşfettiler. Bu erimiş durumda, oksijen atomları silikat minerallerinden koparak çevredeki hidrojen gazıyla birleşiyor. Sonuç: muazzam miktarda su.

Yazarlar, “Silikat eriyiklerinden açığa çıkan oksijenin hidrojenle reaksiyona girerek, önceden tahmin edilenden çok daha fazla, ağırlıkça yüzde birkaç onlara varan önemli miktarda su ürettiğini bulduk” diye yazdılar.

Daha basit bir ifadeyle, kayalık çekirdek kendi mineralleri ve atmosferinden okyanuslar oluşturarak bir su fabrikasına dönüşüyor.

Hidrojen açısından zengin dünyalardan su açısından zengin dünyalara

Bu reaksiyon sadece suyun varlığını açıklamakla kalmaz, aynı zamanda daha önce ayrı olan iki gezegen türünü birbirine bağlamaya da yardımcı olur: hidrojen açısından zengin Neptün benzeri gezegenler ve su açısından zengin süper dünyalar.

Bir gezegenin atmosferindeki hidrojen reaksiyona girerek su oluştururken, gezegen de yavaş yavaş dönüşür. Hidrojen açısından zengin dünyalar, su açısından zengin dünyalara dönüşerek gezegen türleri arasında doğal bir süreklilik yaratır.

Yazarlar, “Fazla, reaksiyona girmemiş hidrojen atmosferi korunabilirse, çekirdeğin üzerinde H₂O açısından zengin bir tabakayı kaplayan H₂ açısından zengin atmosfere sahip Neptün benzeri gezegenler, yani hycean dünyalar, oldukça yaygın olabilir” diye belirtiyor.

Bu, su dünyalarının nadir değil, gezegen evriminin doğal bir sonucu olduğu anlamına mı geliyor?

Su dünyalarının nasıl ve nerede oluştuğunu yeniden düşünmek

Bu keşif, astronominin uzun süredir var olan varsayımlarından birini alt üst ediyor: su zengini gezegenlerin yıldızlarından uzakta oluşması gerektiği varsayımı. Eğer dünyalar içlerinde su oluşturabiliyorsa, o zaman yaşanabilir, su içeren gezegenler yıldızlarına önceden düşünülenden çok daha yakın mesafelerde var olabilirler.

Bu, su ve potansiyel olarak yaşam barındırabilecek gezegenlerin sayısını artırır.

Gelecekteki deneyler, bu fikri daha geniş bir gezegen malzemeleri ve basınç yelpazesi altında test edecek. Gözlem misyonları da yakında bilim insanlarının ötegezegen atmosferlerini yorumlama şeklini iyileştirebilir ve uzaktan su ve diğer önemli molekülleri tespit etme yöntemlerimizi geliştirebilir.

Gezegen yaşamı ve oluşumu üzerine yeni bir bakış açısı

Bu keşfin etkileri çok derindir. Kayalık gezegenler kendi sularını sentezleyebiliyorsa, yaşamı sürdürebilen ortamlar galaksinin beklenmedik köşelerinde, hatta bir zamanlar çok sıcak veya çok çorak olduğu düşünülen dünyalarda bile var olabilir.

Öyleyse belki de asıl soru, kozmosun başka yerlerinde su var mı değil, evrenin onu oluşturmak için kaç farklı yol bulduğu.

Derleyen: Deniz KAFKAS

Kaynak: Ötegezegenler Su Fabrikaları Olabilir mi? Yeni Araştırmalar Eski Teorileri Alt Üst Ediyor

Carl Sagan Haklı mıydı? Jüpiter’in Bulutlarında Hayatın İzleri Yeniden Mi Gündemde?

Carl Sagan Haklı mıydı? Jüpiter’in Bulutlarında Hayatın İzleri Yeniden Mi Gündemde?

Bir yanıt yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Çok Okunan Yazılar