Geçmişin Felaketi Geleceğin Tehdidi mi? Kozmik Çarpışma mı Volkanik Süper Patlama mı?
Grönland’ın uçsuz bucaksız buz tabakasının derinliklerinde, onlarca yıldır tartışmalara yol açan gizemli bir kimyasal iz bulunmaktadır. Grönland buz çekirdeğinde keşfedilen ve yaklaşık 12.800 yıl öncesine tarihlenen platin konsantrasyonlarındaki keskin artış, bir zamanlar dünya dışı bir çarpışma teorisini desteklediği düşünülüyordu. Ancak yeni araştırmalar, daha dünyevi bir açıklama öneriyor: İzlanda’daki volkanik faaliyet.
Grönland Buzundaki Platin Artışı ve Genç Dryas Gizemi
Bu platin anomalisinin önemi nedir? Bu artış, Dünya’nın son büyük soğuk döneminin başlangıcında, Genç Dryas Olayı’nda (12.870-11.700 yıl önce) meydana gelmiştir. Bu dönemde, kuzey yarımkürenin sıcaklıkları bugünkü seviyelerin 15 °C altına düşmüştür. Avrupa buzul benzeri koşullara geri dönmüş, ormanlar yerini tundraya bırakmış ve küresel yağış kuşakları önemli ölçüde değişmiştir.
Platin fiyatlarındaki ani artışın zamanlaması, bu ani iklim soğumasının zamanlamasına şüpheli bir şekilde yakın görünüyordu. Bunun nedeni kozmik bir çarpışma mıydı, yoksa daha yakın bir şey miydi?
Kuyruklu Yıldız Çarpması mı, Volkanik Patlama mı? Çelişen Hipotezler
Younger Dryas için geleneksel açıklama, Kuzey Amerika buz tabakalarının erimesinden kaynaklanan büyük miktarda tatlı su akışına odaklanmaktadır. Bu, Atlantik sirkülasyon sistemini bozarak hızlı bir soğumaya neden olmuştur.
Diğerleri ise kozmik bir çarpışmayı öne sürdü: Kuzey Amerika üzerinde patlayan bir kuyruklu yıldız veya asteroit. 2013 yılında, araştırmacılar Grönland Buz Tabakası Projesi (GISP2) çekirdeklerinde yüksek platin seviyeleri buldular; platin, genellikle meteorlarla ilişkilendirilen bir elementtir. Ancak kimyasal oranlar şüphe uyandırdı. Tipik uzay kayalarından farklı olarak, bu artışta iridyum yoktu, bu da onu uzay dışı bir kaynak için garip bir aday haline getiriyordu.
Bu arada, volkanologlar başka bir suçlu önerdiler: Almanya’daki Laacher See patlaması, aynı dönemde meydana gelen ve olağandışı jeokimyaya sahip güçlü bir volkanik olay.
Laacher See Hipotezinin Test Edilmesi
Araştırma için bilim adamları, Laacher See yataklarından 17 adet volkanik pomza örneği topladı ve analiz etti. Platin, iridyum ve diğer eser elementleri ölçerek, patlamanın jeokimyasal “parmak izini” oluşturdular.
Sonuç açıktı: Laacher See pomzasında neredeyse hiç platin yoktu. Patlama sırasında bir miktar platin gazı kaçmış olsa bile, konsantrasyonlar Grönland’daki ani artışa neden olacak kadar yüksek değildi.
Güncellenen buz çekirdeği kronolojileri, kozmik çarpışma teorisini daha da karmaşık hale getirdi. Platin zirvesi, Younger Dryas’ın başlamasından 45 yıl sonra meydana geldi, bu da soğumayı tetiklemek için çok geç bir zamandı. Daha da önemlisi, anomali 14 yıl boyunca devam etti, bu da meteor çarpmasının anlık izi değil, uzun süreli bir olay olduğunu gösteriyordu.
İzlanda Volkanları: Platin İzine Daha Uygun
Araştırmacılar buz kimyasını diğer jeolojik örneklerle karşılaştırdıklarında, en yakın eşleşme meteorlardan değil, volkanik gaz kondensatlarından, özellikle de denizaltı patlamalarından gelenlerden geldi.
Bu bulgu, İzlanda’nın jeolojik tarihi ile uyumludur. Son Buzul Çağı’ndan sonra buz tabakaları eridiğinde, yer kabuğu üzerindeki basınç azaldı ve İzlanda’daki volkanik aktivite önemli ölçüde arttı. İzlanda’daki büyük çatlak patlamaları onlarca yıl sürebilir; bu süre, Grönland’daki platin artışını açıklamak için tam olarak gereken süredir.
Önemli olan, buzul altı veya deniz altı patlamalarının, volkanik kimyayı değiştiren şekillerde su ile etkileşime girmesidir. Deniz suyu, platin gibi metalleri yoğunlaştırırken kükürdü uzaklaştırır. Platin açısından zengin bu gazlar atmosferde yayılmış ve Grönland’ın buz tabakasına yerleşmiş olabilir.
İzlanda’nın Tarihsel Patlamalarından Elde Edilen Kanıtlar
Bu fikir, tarihsel örneklerle desteklenmektedir. 8. yüzyıldaki Katla patlaması, Grönland buzunda 12 yıl süren bir ağır metal artışına neden olurken, 10. yüzyıldaki Eldgjá patlaması kadmiyum izleri bırakmıştır. Bu vakalarda platin ölçülmemiştir, ancak bunlar İzlanda’nın yıllarca atmosfere metal bakımından zengin gazlar enjekte etme yeteneğini göstermektedir.
İzlanda’nın volkanları son yüzyıllarda bunu yaptıysa, neden 12.800 yıl önceki iklimsel kargaşa sırasında yapmasın?
Volkanik patlamalar Younger Dryas’ı tetiklemiş olabilir mi?
Platin anomalisinin Younger Dryas’ın başlangıcından sonra ortaya çıkması nedeniyle, bu anomali tetikleyici faktör değildi. Ancak buz çekirdekleri, soğumanın başladığı anda büyük bir sülfat artışını ortaya koymaktadır. Bu durum, güçlü bir volkanik patlamanın (belki Laacher See veya bilinmeyen bir kuzey volkanı) gerçek katalizör olduğunu göstermektedir.
Kükürt açısından zengin patlamalar, güneş ışığını uzaya geri yansıtarak gezegeni önemli ölçüde soğutabilir. Zaten buzul ve buzullar arası dönemler arasında gidip gelen bir iklimle birleştiğinde, tek bir patlama bile Dünya’yı bin yıllık bir soğuk döneme sokmuş olabilir.
Gelecek için dersler: Kozmik etki mi, volkanik iklim zorlaması mı?
Younger Dryas ile ilgili tartışma daha büyük sorular ortaya çıkarmaktadır:
Ani şoklarla karşı karşıya kaldığında Dünya’nın iklim sistemi ne kadar kırılgandır?
Rastgele kozmik çarpışmalardan mı yoksa kaçınılmaz volkanik patlamalardan mı daha fazla risk altındayız?
Bugün İzlanda’da tek bir patlama, hızlı bir küresel iklim bozulmasını tetikleyebilir mi?
Grönland’daki platin artışının gizemi kozmik enkazdan ziyade volkanik gazlarla açıklanabilir olsa da, bundan çıkarılacak ders ciddiyet gerektirir. Hem meteor çarpmaları hem de volkanik süper patlamalar nadir olmakla birlikte kaçınılmazdır. Geçmişteki olayların iklimi nasıl yeniden şekillendirdiğini anlamak, gelecek için hayati bir hazırlıktır.
Derleyen: Deniz KAFKAS
Kaynak: Geçmişin Felaketi Geleceğin Tehdidi mi? Kozmik Çarpışma mı Volkanik Süper Patlama mı?