Evren Bize Korkutucu Bir “Yarasa Sinyali” Gönderdi!

Evren Bize Korkutucu

Evren Bize Korkutucu Bir “Yarasa Sinyali” Gönderdi!

ESO’nun Şili’deki teleskobu, yeni doğmuş yıldızlarla kırmızı renkte parlayan hayaletimsi bir “kozmik yarasa” bulutsusu yakaladı.

Tam Cadılar Bayramı zamanında, gökbilimciler, Avrupa Güney Gözlemevi’nin (ESO) Şili’deki Paranal gözlemevi üzerinde gece gökyüzünde süzülen yarasa benzeri bir figürün görüntüsünü yakaladılar. Olağanüstü geniş görüş alanını kullanan VLT Tarama Teleskobu (VST), hayaletimsi dış hatları uçan bir yarasanın şekline çarpıcı bir şekilde benzeyen uçsuz bucaksız bir yıldızlararası gaz ve toz bulutu kaydetti.

Dünya’dan yaklaşık 10.000 ışık yılı uzaklıkta bulunan bu “kozmik yarasa”, güney takımyıldızları Circinus ve Norma arasında sürükleniyor gibi görünüyor. Bulutsu, gökyüzünün yaklaşık dört dolunay büyüklüğündeki bir bölümünü kaplıyor. Görüntüde, avlanan bir avcı izlenimi vererek, üzerindeki parlayan bir ışık parçasına doğru pike yapıyor gibi görünüyor.

Bu gizemli yapı aslında bir yıldız kreşi; yeni yıldızların oluştuğu geniş bir gaz ve toz bölgesi. İçerisindeki genç yıldızlar, çevredeki hidrojen gazını harekete geçirecek kadar radyasyon yayarak koyu kırmızı tonlarında parlamasını sağlıyor. Daha koyu renkli, iplik benzeri yapılar ise yarasanın iskelet kanatlarına benziyor. Bu filamentler, çevredeki maddeden daha soğuk ve yoğun; toz parçacıkları ise arkalarındaki yıldız ışığını engelliyor.

Wide Field View Around RCW 94/95 Nebulae
Sayısallaştırılmış Gökyüzü Araştırması’ndan (DSS) alınan bu görüntü, görüntünün ortasında görülen RCW 94 ve RCW 95 bulutsularının etrafındaki gökyüzü bölgesini göstermektedir. Bulutsular, yarasa benzeri daha büyük bir bulut kompleksinin parçasıdır; RCW 94 sağ kanadı, RCW 95 ise gövdeyi temsil eder. Kaynak: ESO/Sayısallaştırılmış Gökyüzü Araştırması 2

Bulutsunun temel özellikleri, güney gökyüzünde kataloglanmış, iyi bilinen yıldız oluşum bölgeleriyle örtüşmektedir. RCW 94, yarasanın sağ kanadını, RCW 95 ise merkezi gövdesini oluşturur. Yapının geri kalan kısımlarına resmi bir isim verilmemiş olması, bulutsunun ürkütücü ve uhrevi cazibesine katkıda bulunmaktadır.

Bu olağanüstü görüntü, İtalyan Ulusal Astrofizik Enstitüsü (INAF) tarafından işletilen ve Şili’nin Atacama Çölü’ndeki ESO Paranal Gözlemevi’nde bulunan VST adlı bir teleskop sayesinde mümkün olmuştur. Teleskop, bunun gibi geniş kozmik oluşumları fotoğraflamak için idealdir. Üzerinde, gökbilimcilerin gece gökyüzünün olağanüstü ayrıntılı, geniş alan görüntülerini yakalamalarını sağlayan 268 megapiksellik bir kamera olan OmegaCAM bulunmaktadır.

Son görüntüyü oluşturmak için bilim insanları, her biri farklı ışık dalga boylarını yakalamak üzere tasarlanmış çeşitli filtrelerden toplanan verileri birleştirdi. Yarasanın şeklinin büyük bir kısmını oluşturan kırmızı parıltı, Güney Galaktik Düzlem ve Çıkıntının VST Fotometrik Hα Araştırması (VPHAS+) aracılığıyla görünür ışıkta kaydedildi. ESO’nun Görünür ve Kızılötesi Astronomi Araştırma Teleskobu’ndan (VISTA) alınan ve Vía Láctea’daki (VVV) VISTA Değişkenleri araştırması kapsamında toplanan ek kızılötesi gözlemler, bulutsunun en yoğun bölgelerindeki gizli ayrıntıları ortaya koyuyor.

RCW 94/95 Nebulae in Circinus and Norma Constellations
Bu grafik, Circinus ve Norma takımyıldızları arasındaki RCW 94 ve RCW 95 bulutsularının konumunu göstermektedir. Bu harita, uygun koşullar altında çıplak gözle görülebilen yıldızların çoğunu göstermektedir. Bulutsuların konumu kırmızı bir daire ile işaretlenmiştir. Kaynak: ESO, IAU ve Sky & Telescope.

Kaynak: https://scitechdaily.com

Gama Işını Patlamasında Şaşırtıcı Sinyal: Bir Magnetarın İlk Kalp Atışı mı?

Bir yanıt yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Çok Okunan Yazılar