Eriyen Buzdan Kuvarsit Başlı 3.000 Yıllık Olağanüstü Bir Ok Çıkarıldı
Buzun Sırları projesinde çalışan arkeologlar, 3.000 yıl boyunca buz içinde korunmuş antik bir ok keşfettiler. Örnek, kuvarsit başını, onu şafta tutturmak için kullanılan lifleri ve okun kuş tüyünü sergiliyor. Bu olağanüstü bir buluntu.
Buzun Sırları projesi, Norveç’in Oppland bölgesindeki Jotunheimen Dağları’ndan eserler kurtaran arkeologlar tarafından yürütülüyor. Ekip, son on yılda iklim değişikliği nedeniyle eriyen buzullardan ve buz parçalarından binlerce örnek çıkardı. Buzlar eridikçe, eskiden bu dağlarda avlanan ve yaşayan eski halklar hakkında daha fazla bilgi ortaya çıkıyor.
Kaybolan buzun ortaya çıkardığı malzeme şaşırtıcı derecede korunmuş eserler verse de, bu yine de karmaşık bir durum. Bu sadece gezegen üzerindeki insan etkisinin bir sonucu değil, aynı zamanda yeni ortaya çıkan eserlerin kendileri de hızlı bir şekilde kurtarılmadıkları takdirde hızla bozulabilir.
Ok, 13 Eylül 2023’te buzul kenarı boyunca yeni açığa çıkmış bir alanı izleyen buzul arkeoloğu Espen Finstad tarafından keşfedildi.
Analizlerine göre, ok sapı huş ağacından yapılmış ve okun ucundaki, uçuşunu dengelemeye yardımcı olan tüylü parçalar olan ok kılıfı hâlâ yerinde duruyor. Normal şartlar altında, tarihi okların üzerindeki tüyler zamanla çürürdü, ancak bu örnek tamamen korunmuş durumda.
Okun başı, yüksek sıcaklık ve basınca maruz kalmış, kuvars bakımından zengin kumtaşı veya çörtten elde edilen kuvarsitten yapılmıştır. Ok başı, muhtemelen huş ağacı kömüründen elde edilen ziftle kaplanmış ve bu zift, pürüzsüz ok sapına sabitlenmesine yardımcı olmak için kullanılmıştır.
Buzun Sırları projesini yöneten arkeolog Lars Pilø Live Science’a verdiği demeçte, “Demir Çağı’nda buzul alanlarımızda ok uçları hala takılı olan oklar nadir değildir,” diyor ve ekliyor: “ancak bu kadar erken dönemlere ait olanlar çok nadirdir.”
Detayları iyi korunmuş olsa da okun kendisi bütün olarak kalmamıştır. Muhtemelen buzun basıncı okun üç ayrı parçaya ayrılmasına neden olmuştur.
Bu okun ren geyiği avlamak için kullanılmış olması muhtemeldir. Bu ve benzeri keşifler tarihi araştırmalar için son derece önemlidir. Arkeologlar için bu yüksek rakımlı yerlerdeki avlanma davranışları hakkında bize bilgi verebilecek geniş bir bilgi yelpazesi sağlarlar.
Kaynak: https://www.iflscience.com
Derleyen: Figen Berber