Epifiz Salgı Bezi Ve Ruhsal Uyumlanma

Epifiz Salgı Bezi Ve Ruhsal Uyumlanma

Bilindiği üzere epifiz salgı bezi (pineal gland) bir bezelye büyüklüğünde, beynin geometrik olarak tam orta noktasında yer alan ve görünümü bir çam kozalağını andıran bir yapıdadır. Çam kozalağı sembolü Sümer, Yunan ve Roma geleneklerinden, Vatikan’ın “Court of the Pine Cone “ çam kozalağı mahkemesine ve papanın asasına kadar antik dünyanın her yerinde görülmektedir.
Epifiz bezinin genel olarak bilinen işlevi bedenimizin günlük ritmini düzenleyen, büyümeyi sağlayan ve gece-gündüz algısını oluşturan hormonların salgılanmasıdır. Bununla birlikte insan bedeninin aura alanını oluşturan çarka noktalarından biri de olan ve alnımızda yer alan hatta 3. göz adıyla da bilinen 6. çakra noktası tam olarak epifiz salgı bezini işaret etmektedir.Ruhsal ve kadim öğretiler, epifiz bezinin insan vücudunun ruhsal ve metafizik alemle ilişki kurabilen bir güce sahip olduğunu, aynı zamanda maddi dünya boyutunda yaşayan insanoğlunun manevi dünyayla, yani yüksek benliği olan Öz’üyle de iletişime geçebilmede psişik bir algı merkezi olduğunu söylüyorlar. “beyninizin farklı düşünce frekanslarını alabilme yeteneği hipofiz bezi denen sağ ve sol beyin küresinin arasında yer alan güçlü bir ölçüm aleti tarafından yönetilir. Bu salgı bezi beyninizi yönetir. O farklı düşünce frekanslarını alıp tutabilmesi için beyninizin farklı bölümlerini aktive etmekten sorumludur. O sizin düşünme ve muhakeme etme yeteneğinizi açan, düşünceyi idrak edilmesi için bedeninize yayan ve daha büyük bir anlayış için onu bir deneyim olarak tezahür ettiren kapıdır.( Ramtha,Beyaz Kitap, s.218.)

Ne yazık ki günümüzde epifiz bezi ağır metaller ve florürden dolayı kireçlenmektedir. Hemen hemen bütün diş macunlarında florür olması da acı bir gerçektir. Peki öyleyse evrenle uyumlanma sürecimizde mucizevi işlevleri olan bu bezi nasıl harekete geçirebiliriz? Ruh beden arasındaki geçitte yürümemizi sağlayacak olan bu bezin uyanışı özellikle güneş ışığına maruz kalmakla yakından ilgilidir. Güneş doğarken ya da batarken çıplak gözle 15 dk güneşe bakmak epifiz bezimizi canlandırır. Aynı zamanda denizde yetişmiş ve güneşte kurutulmuş besinler, bol miktarda D vitamini içerdiği için üçüncü gözümüze fayda sağlar.

Bizler insan olarak sadece maddi dünya âlemiyle kuşatılmış varlıklar değiliz. Bizler hayalleri ve duyguları olan; acıyı, hüznü olduğu kadar mutluluk ve sevinci de yaratabilen ve huzuru duyumsayabilen çok hassas varlıklarız. Tüm bunlar olup biterken hayat süreçlerimize bir oldubitti gözüyle bakmak yerine ruhumuzla birlikte hareket ederek kim olduğumuzu anlama ve mutlu olma yolunda gerçek değerimizi fark ederek her anın yaşamla dolu olduğunu algılayabilecek donanıma sahibiz. İşte epifiz salgı bezi de bu yolculuğumuzda bize yardım edecek, aktif olduğu sürece de zekâmız, yaratıcılığımız, hayal gücümüz, algılarımız ve bilincimiz de gelişecektir.

LOTUS

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Çok Okunan Yazılar