Atlantik Okyanusunun Tabanında, İnsan Yapımı Kazılara Benzer Delikler Keşfedildi
Bilim insanları, Atlantik Okyanusu yüzeyinin 4.3 km altındaki deniz tabanında açıklanamayan, gizemli delikler keşfettiler ve halktan düz bir çizgi oluşturan benzersiz girintileri belirlemelerine yardımcı olmalarını istediler.
‘Cumartesi günü Okeanos dalışında, tortudaki bu çizgi şeklindeki altı delik gruplarından birkaçını gözlemledik. Bu delikler daha önce bölgeden bildirilmişti, ancak kökenleri bir sır olarak kaldı. Neredeyse insan yapımı gibi görünseler de, deliklerin etrafındaki küçük tortu yığınları onları bir şey tarafından kazılmış gibi gösteriyor.’ diye yazdılar.
Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’nin kafası o kadar karıştı ki, halkı yardıma bile çağırdı. ‘Hadi bakalım Facebook kullanıcıları, şu bilim insanı şapkalarınızı çıkarmanın zamanı geldi!’ diye bir post paylaştılar.
60’tan fazla Facebook kullanıcısı, okyanus tabanındaki belirgin, oldukça tekdüze görünen girintileri neyin oluşturabileceğine dair bir dizi farklı teori sundu. Peki deliklerin arkasında ne olabilir? MailOnline sayfası, deniz solucanlarından denizaltı gaz borularına kadar internette dolaşan tuhaf ve harika teorileri araştırdı.
Bir kullanıcı, “Bazı şirketler deniz tabanı örnekleri yürütüyor olabilir mi diye merak ediyorum. Bu, düz çizgileri ve deliklerin aralıklarını açıklayabilir.” diye yazdı.
Deniz solucanları
Sosyal medyada tartışılan en popüler teorilerden biri, deliklerin bir tür deniz yaratığı tarafından bırakıldığı ve deniz solucanlarının sorumlu olduğuydu.
Birçok deniz solucanı türü Atlantik Okyanusu’nda yaşar ve geçen avı beklemek için tortuya gömülür. Örneğin,Bobbit solucanı beslenmeyi bitirdiğinde, deniz tabanında bir delik bırakarak yoluna devam eder.
Birçok organizma (örneğin solucanlar, kabuklu deniz hayvanları ve deniz hıyarları) tortudaki organik maddeyi yutarken yatay olarak bir köstebek gibi oyuk açar ve ardından tünel arkalarında çökebilir – bu, resimde görülen deseni verir. “Ancak, bu durumda, tünelin çökmediği alanlar olsa da, genellikle hayvanın arkasında çökelmiş tortu yığınları görürsünüz.”
ZSL Zooloji Enstitüsü’nde Araştırma Görevlisi olan Dr Chris Yesson ve Profesör Elliot en olası suçluların oyuk yaratıkları olduğu konusunda hemfikirdi. “Bu tür derinliklerde deniz yatağında görülecek çok sayıda yuva var. Çok sayıda farklı hayvan ya yiyecek aramak ya da kendilerine bir miktar koruma sağlamak için tortuya girerler.”
“Bunlara çok benzer oyuklar daha önce bu bölgede rapor edilmişti ve bu çalışmanın yazarları, bunların deniz yatağını yiyecek için araştıran büyük bir hayvan olabileceği veya küçük bir oyuk hayvanı olabileceği konusunda bazı mantıklı spekülasyonlar veriyor.”
Ulusal Oşinografi Merkezi’nden Derin Deniz Biyoloğu Dr Jennifer Durden şunları ekledi: “Bu delikleri tam olarak neyin oluşturduğunu bilmesek de, deniz tabanındaki birçok benzer desenli oyuk hayvanlar tarafından yapılıyor. ‘Bunlar, kazılara benzeyen, etraflarında bazı tortu yığınları olan delikler olan bazı delik türlerini içeriyor.
‘Bazen bu delikler, bir tarlada köstebeklerin oluşturduğu tümseklerde görebileceğinize benzer şekilde, hayvanlar yuva yaparken sıralar halinde oluşur.’
Denizaltı gaz boruları
Diğerleri, deliklerin denizaltı gaz borularıyla açılabileceğini öne sürdü. NOAA’ya Twitter’da yanıt veren bir kullanıcı, “Belki delinmiş ve deniz tabanına döşenen bir boru parçası” önerisinde bulundu. Şimdi tortuya gömülü böyle bir parça, deniz yaşamınının lehine dönüşen iyi bir yuva mı sağlıyor?’
Bununla birlikte, görüntüler Orta Atlantik Sırtı’nın derin sularında çekildi. Büyük ölçüde keşfedilmemiş bir bölge ve denizaltı gaz boruları içermesi pek olası olmayan bir alandır.
Orta Atlantik Sıradağları, Atlantik Okyanusu’nun kuzey-güney uzunluğunu kapsar ve 16.000 km boyunca uzanır, bu da onu dünyanın en uzun dağ silsilesi ve Dünya’nın en etkileyici jeolojik özelliklerinden biri haline getirir. Çoğu su altında kaldığından, büyük ölçüde keşfedilmemiş durumdadır.
Aynı zamanda, sık sık depremlerin olduğu ve magmanın deniz tabanına yükselirken ısı sağladığı yerde oluşabilen göz alıcı hidrotermal menfezlere ev sahipliği yapmaktadır.
Sedimentlerden gelen gaz
NOAA’ya yanıt olarak, bir kullanıcı deliklerin metan gazı köpürterek yapılmış olabileceğini öne sürdü. Profesör Elliot, bunun makul olabileceğini açıkladı. “Metan ve hidrojen sülfür gibi gazlar tortularda birikebilir ve karbondioksit sızıntıları yaygındır” diye açıkladı.
Ancak, bu gazların arkalarında böyle doğrusal bir görüntü bırakmaları pek olası değildir. Profesör Elliot, “Bunların hepsi leke bırakıyor ama genellikle bunlar kadar düzenli değildirler,” dedi. Yesson, “Deniz yatağının altından kaçan metan gibi jeolojik süreçlerle oluşmuş olabilir” diye ekledi, ancak bunun deniz canlılarından “daha az olası” olduğunu da sözlerine ekledi.
Derin deniz yırtıcısı
Facebook’taki en popüler önerilerden biri, bir tür yengeç veya başka bir derin deniz avcısıydı. Bir kullanıcı, “Dikdörtgen deliklerde saklanan ve doğrusal paketler halinde avlanan, avlarının pençelerine düşmesini bekleyen, önceden bilinmeyen bir yengeç türü” diye yazdı.
Profesör Elliot, bunun makul bir açıklama olabileceğini düşünüyor; ancak bu kadar derin suda hangi tür hayvanın bu izi bırakabileceğinden emin olmadığını kabul ediyor. ‘ Ya da tortuda av arayan bir avcı tarafından çökeltinin yukarıdan fiziksel olarak delinmesi bunun gibi düzenli bir desen bırakabilir’ dedi.
Çamur düzlüğünde yürüyen kuşların bıraktığı ‘dikiş makinesi’ desenlerine bakın. Ama hangi derin deniz hayvanlarının bunu yapabileceğini bilmiyorum.’ diye ekledi.
Uzaylılar mı?
Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, birçok kullanıcı deliklerin tek açıklamasının uzaylılar olduğuna ikna oldu. Bir kullanıcı, ‘Bunun uzaylı olabileceğini söylemiyorum, kesinlikle uzaylı’ yazarken, bir diğeri şunları ekledi: ‘Bu, bazılarının ayrılıkçı bir medeniyet olarak adlandırdığı eski bir uygarlığın eseridir.’ dedi.
Delikler bir ‘yabancı’ tür tarafından bırakılmış olsa da, bu uzaylıların dünya dışı olduğu anlamına gelmez. Frontiers , “Birisi uzaylılardan bahsettiğinde, hemen dünya dışı yaşam hakkında düşünürüz” diye açıklıyor.
‘Muhtemelen evinizin hemen dışında uzaylılarla karşılaşabilirsiniz, çünkü yabancı türler her yerdedir. Yabancı türler, doğada yaşayan ancak doğal yayılış alanlarından uzakta olan türlerdir.’
NASA, 2017’den beri uzay ve okyanus keşif alanlarını bir araya getirmek için iki misyon gerçekleştirdi. NASA, “NASA’daki pek çok proje, Dünya’daki dünya dışı konumlara benzer olabilecek yerleri inceliyor” diye açıklıyor. ‘Okyanus ve uzayı bir araya getiren projeye, Sistematik Sualtı Biyojeokimyasal Bilim ve Keşif Analogu anlamına gelen SUBSEA adı verilir.
Ekip, diğer okyanus dünyalarındaki benzer ortamlar ve bunların yaşamı destekleme potansiyeli hakkında ipuçları ararken, aynı zamanda uzak bir bilim görevi yürütmenin ve gelecekteki keşifleri düzene sokmanın en iyi yollarını değerlendirecek.
Derleyen: Feyza ÇETİNKOL
2. Dünya Savaşında Ortadan Kaybolan Kodlama Makinesi Baltık Denizinde Bulundu
/Atlantik Okyanusunun Tabanında, İnsan Yapımı Kazılara Benzer Delikler Keşfedildi/Atlantik Okyanusunun Tabanında, İnsan Yapımı Kazılara Benzer Delikler Keşfedildi