4000 Yıllık Gizem: Antik Iraklılar Büyük İskender’e Tapmış Olabilir
Arkeologların Büyük İskender’e ilahi bir figür olarak tapıldığına dair işaretleri ortaya çıkarmasıyla, Irak’taki 4.000 yıllık bir tapınağı çevreleyen gizem nihayet çözüldü.
Bilim insanları, günümüz Tello kasabasındaki antik Sümer tapınağı Girsu’da daha yeni Yunanca yazıtların keşfedilmesiyle şaşkına dönmüşlerdi.
Şimdi ise British Museum arkeologları, bölgede Büyük İskender’e ait bir Yunan tapınağının, muhtemelen İskender’in kendisi tarafından kurulduğuna inanıyor.
İskender’in birlikleri tarafından M.Ö. 330 civarında basılmış bir gümüş sikkenin bulunması, fatihin Persleri yendikten sonra tapınağı ziyaret etmiş olabileceğini düşündürmektedir.
Bu da tapınağın kuruluşunu İskender’in 32 yaşında ölümünden kısa bir süre önce, hayatının son eylemlerinden biri haline getirmektedir.
Girsu şehrinin M.Ö. 5000’lerden itibaren yerleşim gördüğü, Sümerler için kutsal bir şehir ve savaşçı tanrıları Ningirsu’nun ruhani evi olduğu düşünülmektedir.
Kazılar 19. yüzyılda başladıktan sonra, alanda bir Yunan yapısı inşa edilmiş olabileceği ortaya çıktı, ancak tek kanıt gizemli bir tabletti.
Tablette hem Yunanca hem de Aramice olarak ‘Adad-nadin-aḫḫe’ yani ‘iki kardeşi veren’ yazıyordu.
Araştırmacıları şaşırtan şey, tapınağın M.Ö. 1750’de, yani Büyük İskender’in doğumundan 1.000 yıldan fazla bir süre önce terk edilmiş olmasıydı.
British Museum arkeoloğu Dr. Sebastien Rey şimdi Yunanlıların, muhtemelen İskender’in tanrısallığını ilan etmek için antik alanda kendi tapınaklarını kurduklarına inanıyor.
‘Bu gerçekten akıllara durgunluk verici. Keşiflerimiz daha sonraki tapınağı İskender’in yaşamına yerleştiriyor,’ diyor Dr. Rey.
Adaklar bulduk, bir savaştan sonra verilecek türden adaklar, asker ve süvari figürleri.
Dr. Rey, “Hiçbir zaman kesin olarak bilemeyeceğimiz bir ihtimal var ki, Babil’e döndüğünde, ölmeden hemen önce buraya gelmiş olabilir” dedi.
Gümüş sikkenin, genellikle Yunan tapınaklarında bulunan sunuların bulunduğu bir sunakla birlikte bulunması, buranın İskender’in kuvvetleri tarafından bir ibadet yeri olarak kullanıldığını gösteriyor.
Sunular arasında, genç fatihin kişisel korumasını oluşturan ‘Yoldaş Süvariler’e çok benzeyen pişmiş toprak süvariler de bulunuyordu.
Araştırmacılar bunun, sunuları yapan kişinin İskender’e çok yakın olduğu ya da bunların bizzat fatih tarafından yapılmış olabileceği anlamına gelebileceğini söylüyor.
Keşifler aynı zamanda alanda bulunan ve ‘iki kardeşi verene’ atıfta bulunan şifreli Yunanca yazıtın anlamına da ışık tutuyor.
Büyük İskender’in Herkül figürüne büyük bir kişisel ilgisi vardı ve Mısır’dayken kendisini Zeus’un oğlu ilan etmişti, bu da onu efsanevi kahramanın kardeşi yapıyordu.
İskender, Sümer halkına kültürlerinde Herkül’e en çok kimin benzediğini sormuş ve savaşçı Tanrı Ningirsu’nun(Ninurta diye de bilinir) tapınağına yönlendirilmiş olabilir.
Dr. Rey tapınağın Zeus’a, Herkül ve Ningursu’nun birleşik bir figürü olan iki kardeşe ve Büyük İskender’e adanmış olduğuna inanmaktadır.
“Bu alan Zeus’u ve iki ilahi oğlunu onurlandırıyor. Oğullar Herakles ve İskender’dir. Bu keşifler de bunu gösteriyor,” diyor Dr. Rey.
Bu teori aynı zamanda antik kültürlerin tarihlerine dair derin bir anlayışa ve uzun bir kültürel hafızaya sahip olduklarını, tapınağın tam yerini ve terk edildikten sonra bin yıldan fazla bir süre kullanıldığını bildiklerini öne sürüyor.
Girsu şehri, ilk şehirleri inşa eden ve ilk hukuk kurallarını yaratan dünyanın en eski uygarlıklarından biri olan Sümer’in bir parçasıydı.
Şehrin bulunduğu alan 20. yüzyıldaki çatışmalar ve 19. yüzyılda Fransız arkeologlar tarafından yapılan yıkıcı kazılar nedeniyle ağır hasar görmüş olsa da, uzaktan algılama teknolojisi daha büyük, gizli bir kompleksin varlığına işaret ediyordu.
2022 Sonbaharında bir araştırma ekibi, büyük bir sarayın ve daha sonra Yunan tapınağının inşa edildiği kutsal alanın duvarlarını ve idari kayıtlarını buldu.
Alanda çalışan ekip, tapınağın başlangıçta Ningirsu’ya adanmış şölenler, hayvan kurbanları ve diğer alaylar için kullanıldığına inanıyor.
Keşif sırasında Dr. Rey, diğer bilim insanlarının kendisini ‘uydurmakla’ ve alanın zaten tamamen kazılmış olduğu inancıyla para israf etmekle suçladığını söyledi.
Bu keşif, British Museum, Getty ve Irak Devlet Eski Eserler ve Miras Kurulu (SBAH) öncülüğünde tehlike altındaki miras alanlarını kurtarmak için ortak bir girişim başlatılmasına yol açtı.
Derleyen: Feyza ÇETİNKOL
Kaynak: 4000 Yıllık Gizem: Antik Iraklılar Büyük İskender’e Tapmış Olabilir
Atilla’nın İşgal Edip Avarların Yıktığı Kentte “Kanatlı Fallus Muska” Bulundu
One thought on “4000 Yıllık Gizem: Antik Iraklılar Büyük İskender’e Tapmış Olabilir”
Geri bildirim: Çanakkale'deki Mağarada 86 Bin Yıl Öncesine Ait İnsanların İzleri