4.300 Yıllık Antik Kupa, Kozmik Yaratılışın İlk Görselini Sunuyor
Onlarca yıl önce Yahudiye Tepeleri’nde keşfedilen minik bir gümüş kadeh, kozmik yaratılışın bilinen en eski tasvirini barındırıyor olabilir ve yüzeyine kazınmış sahneler şaşırtıcı derecede huzurlu bir hikâye anlatıyor. Yarım yüzyıldan fazla bir süredir bilim insanları, 4.300 yıllık bu kabın, tanrıların kaos içinde savaştığı Enuma Eliş olarak bilinen şiddetli Babil yaratılış mitini resmettiğine inanıyordu. Ancak, Antik Yakın Doğu Topluluğu Dergisi “Ex Oriente Lux”ta yayınlanan çığır açıcı yeni bir çalışma, bu imgenin çok daha eski ve daha evrensel bir şeyi, kozmosun düzenli doğuşunu tasvir ettiğini savunuyor.
Sadece 7,5 cm boyundaki Ain Samiya kadehi, 1970 yılında Batı Şeria’daki antik bir mezardan çıkarıldı. Üzerindeki zarif gravürler, bitki yaprakları tutan boğa gövdeli bir kimera, tehditkâr bir yılan, göksel semboller ve gökyüzünde hilal şeklinde bir “ışık teknesi” taşıyan gizemli figürler gösteriyor. Dr. Eberhard Zangger ve Luwian Studies’deki meslektaşlarının yeni araştırmasına göre, bu sahneler ilahi savaşı tasvir etmiyor; evrenin ilkel kaostan yapılandırılmış bir düzene dönüşümünü, güneş tanrısının doğuşunu ve yükselişini gösteriyor.
Beş On Yıllık Yorumlamanın Zorluluğu
Kadeh, yaklaşık MÖ 2650-1950 yılları arasına denk gelen Orta Tunç Çağı’na tarihleniyor ve bu da onu Levant bölgesinde bu dönemden keşfedilen tek gerçek sanat eseri yapıyor. Özellikle İsrailli arkeolog Yigael Yadin tarafından yapılan ilk yorumlar, gravürlerin Enuma Eliş’in proto-versiyonunu tasvir ettiğini öne sürüyordu; burada tanrı Marduk, kaos tanrıçası Tiamat ile savaşıyor ve dünyayı onun cesedinden şekillendiriyor. Ancak eleştirmenler, bu teorideki bariz sorunları hemen fark ettiler. Sahnelerde şiddet, çatışma veya parçalanmış tanrılar yok. Daha da önemlisi, Enuma Eliş, kadeh yapıldıktan sonra bin yıl daha yazılmayacaktı.
Ortak yazar Daniel Sarlo, The Telegraph’a verdiği demeçte, “Kadeh, tanrılar arasında şiddetli bir mücadeleyi değil, barışçıl bir kozmik düzen sürecini anlatıyor.” dedi. “Güneş’in nasıl doğduğunu, kaosu nasıl kovduğunu ve dünyayı nasıl yenilediğini gösteriyor.”
Araştırma ekibinin analizi, imgelerin evrensel bir antik Yakın Doğu kavramını temsil ettiğini ortaya koyuyor: Kozmik düzenin savaş yoluyla değil, ilahi müdahaleyle kurulması.

Ain Samiya Kadehi’nde tasvir edilen sahnelerin düz bir çizimi. (Nanofabrikasyonun Geveze Nabob’u/CC BY-SA 4.0)
Kozmik Zaman Çizelgesini Okumak
Phys.org’un bir raporuna göre, kadehin süslemesi görsel bir zaman çizelgesi işlevi görüyor. Soldaki sahne kaotik bir ilkel durumu gösteriyor: yarı insan yarı boğa bir kimera figürü, bacaklarının arasında alçakta konumlanmış küçük bir rozet (yeni doğmuş güneşi temsil ediyor) ile bitki örtüsünü kavramış. Güçlü bir yılan, düzensizliğin güçlerini simgeleyerek dik ve iddialı bir şekilde duruyor.
Sağdaki sahnede düzen sağlanmış – zarif tunikler ve mücevherler takan iki ilahi figür, şimdi gülümseyen bir insan yüzü ve ışıldayan bir güçle tasvir edilen Güneş’i taşıyan hilal şeklinde bir tekne taşıyor. Bir zamanlar kudretli olan yılan, hilalin altında sakin bir şekilde yatıyor.
Çalışmanın yazarları, “Sanatçı, bir dizi basit stilistik tercihle zamanın geçişini etkili bir şekilde tasvir etmiş,” diye açıklıyor. “Örneğin, solda güneş oldukça küçük görünüyor ve yeni doğduğunu gösteriyor; sağda ise büyümüş gibi görünüyor ve yüz ifadesiyle güç ve mutluluk saçıyor.”
Tanrılar bile ince bir yaşlanma belirtisi gösterir – boyunlarındaki kırışıklıklar, çağlar boyunca yaşadıklarını gösterir. Bir zamanlar gururlu ve dik duran yılan, şimdi kozmik düzenin ağırlığı altında “eğilmiş” görünüyor.
Kaynak: https://www.ancient-origins.net
Altay’da Bulunan Antik Mezarda İlk Kez Türk ve Kırgızların Birlikte Gömüldüğü Tespit Edildi

